Eski genelkurmay başkanlarından emekli Orgeneral Büyükanıt, dün Milliyet’ten Fikret Bila’yla yaptığı konuşmada, “27 Nisan Muhtırasının” aslında bir muhtıra olmadığını söylemiş.
27 Nisan muhtırası bizim ordunun yaptığı en büyük hatalardan biriydi.
Halkın tepkilerini fark etmemenin ya da bu tepkilere aldırmamanın sonucunda yayınlanmıştı.
"sayın" "demokrat" adın! ahmet altan..
halkın tepkileri olarak sadece akp "halkının" tepkilerini mi anlıyorsunuz..
ki..;
Ve, 22 Temmuz seçimlerinde sandıklar ordunun yüzünde patlamıştı.
Halk, “artık yeter” demişti, “yeter artık siyasete karışmayın.”
kürdistandaki seçimlerde.., neyi anlamadıkları için.., kimlerin yüzüne sandıklar patladı da..
hala anlayabilmişmi-siniz..? ..de..;
halkın ifade ettiği siyasi iradeyi yok saydınız.., demediğinizi bırakmadınız.. karışmasın diye "muhtıraları akp goygoyculuğu olarak gazeteniz de döktürdünüz..
hadi kürtler halk değil ya tekel işçileri sizce bunlarda mı halk değil..
siz kime halk diyorsunuz merak ettim..!!
Ordu, bu açık mesajı da almadı.
kim aldı peki.. siz aldınız mı??
orduya haddini bildiren halk mı yoksa "başkaları"mı?? siz desem komik kaçacak..
halkın ordudan daha önemli sorunları var..
hala 12 eylül sistemi işletiliyor ve bu işin mimarı ordu değil sadece silahlı güvencesi idi..
ve akp hala 12 eylül sistemi ile iktidar.. baraj kalksın bakalım.. o kadar parlamenter ve oy gücü olabiliyor mu..??
Generaller, eşinin başı örtülü diye Cumhurbaşkanı’nı protesto ettiler, Parlamento’ya gitmediler, Hayrünnisa Gül’ün Çankaya’daki resepsiyonlara katılmasını engellediler, havaalanlarındaki seremonilerde köşe kapmaca oynadılar ve toplumun büyük bir kesimini bütün bu davranışlarıyla kızdırdılar.
vah zavallılar!!! neler yaşamışlar..
ya kürt olduğundan solcu olduğundan dolayı başına gelmedik işler kalmayanlar..
hayrinüsa hanımın "yaşadıklarına" bile razılar..
resepsiyonlara katılmayalım.., parlamentoya da girmeyelim(girdikde ne oldu yaka paça alındık)
ama yaşamda söz söyleyebilme var olabilme hakkımız olsun faili meçhule gitmeyelim.., işkencelerde kalmayalım.., yazılarımız-kitaplarımız toplanmasın.. engin ceberler gibi güler zere gibi "işleri" yaşamadılar mı??
bunları yaşamamaya
razılar.. ve bu "demokratik işlemler" senin çok üzüldüğün akp döneminde de var oldu ve oluyor..
halkın.., sandıkta akp ye tokat attığının hemen ertesi.., seçilmiş kişilerin çoğu tutuklandı..
buna ne diyorsun acaba..?? bunudamı ordu yapıyor.. ??
Seçim sonuçlarına rağmen “halk bizim umurumuzda değil” havaları vardı.
Bir orduya yakışan davranışlar değildi bunlar.
ama.., akp ve size çok yakışıyor değil mi..?? baktığın ayna küresel sermayenin aynası olunca kendini beğenmen ve böyle efelenmen normaldir..
Gelişmişliği yalnızca “sembollerden” ibaret olarak görüp, laikliği “saç ve içki fetişizmine” döndürmenin sığlığını “çağdaşlık” diye tanımlamanın getirdiği yanlışlıklar, kendini “seçkin” diye nitelemekten hoşlanan, derinlikten yoksun zavallı küçükburjuvaların temsilcisi haline getirdi orduyu.
ya demokrasiyi kendi "keyfinden ibaret ve sadece kendisi için geçerli"görenlere ne diyelim..??
besleme beyaz-elit aydın lafı uyarmı??
Halktan, hayattan, üretimden, ekonomiden, gerçeklerden kopuk ufak bir zümrenin silahlı ama etkisiz sözcüsüne döndüler.
Dünyanın ve Türkiye’nin hızla değiştiğini bir türlü kavrayamadılar.
Bir diktatörlüğe göre biçimlenmiş cumhuriyetin kendilerine sağladığı “ayrıcalıklarla” geçirdikleri seksen yıl, sanırım onlarda, “onlar istemedikçe hiçbir şeyin değişmeyeceğine” inanma alışanlığını besledi.
sen ne anlatıyorsun.. !!
dünya değişiyor ama neye göre değişiyor..
demokrasi ve her kesim için demokrasi olarak mı??
evet.., 80 yıllık erk biçimi değişiyor ama yerine gelen sistemi değiştirmiyor.. şöförü ve sürüş biçimini değiştiriyor..
sen bu dolmuşda iyi bir yer kapmışsın ve nemalanıyorsun diye bizler "bagajda" kalmak zorunda değiliz ve bu dolmuşa da binmeyiz..
Halbuki hem dünya, hem de Türkiye, ordunun artık değişmesini, kışlasına dönmesini, işiyle uğraşmasını, seçimlerde oy alamayan partilerle işbirliği yaparak siyasete müdahale etmemesini istiyordu.
ya oy alan ve halkı temsil eden partileri kapatanlara ne diyeceksin..??
sözün yok değil mi.. yapmayın ayıp oluyor fısıltıları arasında.. bu halkın politik iradesini tırpanlamaya destek için.. "kükremek"ten demagoji yapmaktan.., başka..
Suç işleyen hesabını verir.
Burada önemli olan birilerinin cezalandırılması değil.
Hukuk, bir intikam aracı değildir, amacı cezalandırmak da değildir, asıl amacı, insanların “suç işlediklerinde cezalandırılacaklarını” bilmelerini sağlamak ve suçu engellemektir.
ne güzel bir söylem!!
katılmamak elde değil.. bu ne demokratlık böyle!!! ..., de
her kesime eşit uygulanıyor mu acaba..
sana gelince 12 eylül işleyişi ve ordu baskısı
başkalarına gelince.. !!!
lahananın yapraklarını yerken.. katır kutur.. sapına gelince.. mööö
Türkiye de yoluna sağlıklı bir şekilde, güvenle devam edecek.
kim için ve kimlerle devam edecek..???
"sayın" beyaz-elit ve sistem goygoycusu "aydın"
bu dolmuşun şöförünü beğenmiş olabilirsin..
en iyi koltukda first-"calas"s da olabilirsin..
ama..,
etrafına bir bak..
bu dolmuşa binmek istemeyen ve bu yoluna sağlıklı bir şekilde, güvenle devam eden.. ...
dolmuşa itirazı olanlar var..
onlar sana göre halk olmayabilir ama..
lahananın sapı gibi boğazına tıkıldığında.. anlarsın... sen..
not..; yazının bütünü
http://taraf.com.tr/yazar.asp?id=6
27 Nisan muhtırası bizim ordunun yaptığı en büyük hatalardan biriydi.
Halkın tepkilerini fark etmemenin ya da bu tepkilere aldırmamanın sonucunda yayınlanmıştı.
"sayın" "demokrat" adın! ahmet altan..
halkın tepkileri olarak sadece akp "halkının" tepkilerini mi anlıyorsunuz..
ki..;
Ve, 22 Temmuz seçimlerinde sandıklar ordunun yüzünde patlamıştı.
Halk, “artık yeter” demişti, “yeter artık siyasete karışmayın.”
kürdistandaki seçimlerde.., neyi anlamadıkları için.., kimlerin yüzüne sandıklar patladı da..
hala anlayabilmişmi-siniz..? ..de..;
halkın ifade ettiği siyasi iradeyi yok saydınız.., demediğinizi bırakmadınız.. karışmasın diye "muhtıraları akp goygoyculuğu olarak gazeteniz de döktürdünüz..
hadi kürtler halk değil ya tekel işçileri sizce bunlarda mı halk değil..
siz kime halk diyorsunuz merak ettim..!!
Ordu, bu açık mesajı da almadı.
kim aldı peki.. siz aldınız mı??
orduya haddini bildiren halk mı yoksa "başkaları"mı?? siz desem komik kaçacak..
halkın ordudan daha önemli sorunları var..
hala 12 eylül sistemi işletiliyor ve bu işin mimarı ordu değil sadece silahlı güvencesi idi..
ve akp hala 12 eylül sistemi ile iktidar.. baraj kalksın bakalım.. o kadar parlamenter ve oy gücü olabiliyor mu..??
Generaller, eşinin başı örtülü diye Cumhurbaşkanı’nı protesto ettiler, Parlamento’ya gitmediler, Hayrünnisa Gül’ün Çankaya’daki resepsiyonlara katılmasını engellediler, havaalanlarındaki seremonilerde köşe kapmaca oynadılar ve toplumun büyük bir kesimini bütün bu davranışlarıyla kızdırdılar.
vah zavallılar!!! neler yaşamışlar..
ya kürt olduğundan solcu olduğundan dolayı başına gelmedik işler kalmayanlar..
hayrinüsa hanımın "yaşadıklarına" bile razılar..
resepsiyonlara katılmayalım.., parlamentoya da girmeyelim(girdikde ne oldu yaka paça alındık)
ama yaşamda söz söyleyebilme var olabilme hakkımız olsun faili meçhule gitmeyelim.., işkencelerde kalmayalım.., yazılarımız-kitaplarımız toplanmasın.. engin ceberler gibi güler zere gibi "işleri" yaşamadılar mı??
bunları yaşamamaya
razılar.. ve bu "demokratik işlemler" senin çok üzüldüğün akp döneminde de var oldu ve oluyor..
halkın.., sandıkta akp ye tokat attığının hemen ertesi.., seçilmiş kişilerin çoğu tutuklandı..
buna ne diyorsun acaba..?? bunudamı ordu yapıyor.. ??
Seçim sonuçlarına rağmen “halk bizim umurumuzda değil” havaları vardı.
Bir orduya yakışan davranışlar değildi bunlar.
ama.., akp ve size çok yakışıyor değil mi..?? baktığın ayna küresel sermayenin aynası olunca kendini beğenmen ve böyle efelenmen normaldir..
Gelişmişliği yalnızca “sembollerden” ibaret olarak görüp, laikliği “saç ve içki fetişizmine” döndürmenin sığlığını “çağdaşlık” diye tanımlamanın getirdiği yanlışlıklar, kendini “seçkin” diye nitelemekten hoşlanan, derinlikten yoksun zavallı küçükburjuvaların temsilcisi haline getirdi orduyu.
ya demokrasiyi kendi "keyfinden ibaret ve sadece kendisi için geçerli"görenlere ne diyelim..??
besleme beyaz-elit aydın lafı uyarmı??
Halktan, hayattan, üretimden, ekonomiden, gerçeklerden kopuk ufak bir zümrenin silahlı ama etkisiz sözcüsüne döndüler.
Dünyanın ve Türkiye’nin hızla değiştiğini bir türlü kavrayamadılar.
Bir diktatörlüğe göre biçimlenmiş cumhuriyetin kendilerine sağladığı “ayrıcalıklarla” geçirdikleri seksen yıl, sanırım onlarda, “onlar istemedikçe hiçbir şeyin değişmeyeceğine” inanma alışanlığını besledi.
sen ne anlatıyorsun.. !!
dünya değişiyor ama neye göre değişiyor..
demokrasi ve her kesim için demokrasi olarak mı??
evet.., 80 yıllık erk biçimi değişiyor ama yerine gelen sistemi değiştirmiyor.. şöförü ve sürüş biçimini değiştiriyor..
sen bu dolmuşda iyi bir yer kapmışsın ve nemalanıyorsun diye bizler "bagajda" kalmak zorunda değiliz ve bu dolmuşa da binmeyiz..
Halbuki hem dünya, hem de Türkiye, ordunun artık değişmesini, kışlasına dönmesini, işiyle uğraşmasını, seçimlerde oy alamayan partilerle işbirliği yaparak siyasete müdahale etmemesini istiyordu.
ya oy alan ve halkı temsil eden partileri kapatanlara ne diyeceksin..??
sözün yok değil mi.. yapmayın ayıp oluyor fısıltıları arasında.. bu halkın politik iradesini tırpanlamaya destek için.. "kükremek"ten demagoji yapmaktan.., başka..
Suç işleyen hesabını verir.
Burada önemli olan birilerinin cezalandırılması değil.
Hukuk, bir intikam aracı değildir, amacı cezalandırmak da değildir, asıl amacı, insanların “suç işlediklerinde cezalandırılacaklarını” bilmelerini sağlamak ve suçu engellemektir.
ne güzel bir söylem!!
katılmamak elde değil.. bu ne demokratlık böyle!!! ..., de
her kesime eşit uygulanıyor mu acaba..
sana gelince 12 eylül işleyişi ve ordu baskısı
başkalarına gelince.. !!!
lahananın yapraklarını yerken.. katır kutur.. sapına gelince.. mööö
Türkiye de yoluna sağlıklı bir şekilde, güvenle devam edecek.
kim için ve kimlerle devam edecek..???
"sayın" beyaz-elit ve sistem goygoycusu "aydın"
bu dolmuşun şöförünü beğenmiş olabilirsin..
en iyi koltukda first-"calas"s da olabilirsin..
ama..,
etrafına bir bak..
bu dolmuşa binmek istemeyen ve bu yoluna sağlıklı bir şekilde, güvenle devam eden.. ...
dolmuşa itirazı olanlar var..
onlar sana göre halk olmayabilir ama..
lahananın sapı gibi boğazına tıkıldığında.. anlarsın... sen..
not..; yazının bütünü
http://taraf.com.tr/yazar.asp?id=6
Son düzenleme: