bu bir savaş ilanıdır.. bir anlamda kürt özgürlük mücadelesi/hareketi tahrik edilmektedir.. ama politik olarak şimdiye kadar süreci doğru işleten özgürlük hareketi., devreye kürt özgürlük hareketi kitlesini sokmuştur.. yani halk ile sistem karşı karşıyadır.. YA NAMUSUNA SAHİP ÇIKACAK YADA OTURUP DÜŞÜNECEK. ÇÜNKÜ HALK ARTIK BİR GERİLLADIR..
bunu anlamayanlara sözüm zaten yok.. askeri-gerilla gücü devletin askeri gücü ile savaşır.. bunun dışındaki zeminlerde örgütlü halk hareketi savaşır.. çünkü., kürt halkı artık örgütlüdür.. ne zamanki devreye devltin savaş gücü girer, o zaman devreye girecek olan da bellidir.. 06 Nisan 2014, 23:59
...
kısaca..
seçimlerden sonra ortaya şu taplo çıkacaktır..
1- tayyip-milli görüşün bir kesimi ile akp.. liberal islamcı-türkçü kitle
2- mhp ile devletçi liberal türk-islamcı bir taban.. (ipli ipsiz destekleri ile)
3- chp-ödp-tkp ile devletçi-cumhuriyetçi beyaz sol türk taban
4- bbp ve eski ergenekon artıkları ile sokak çeteleri
ve bu grupların tümünün karşı olacağı hdk/hdp ile özgürlükçü toplumsal muhalefet tabanı
işte seçimler sonrası bu zeminlerde politik argümanlar ve pratikler görülecektir..
kürdistanda ise
1- hüda par ile islamcı kontra sokak çeteleri
2- akp üzerinden liberal kürt tabanı(kürt milliyetçi sol desteği ile)
ve bunların karşısında özgürlük hareketi tabanı..
bu oluşumdan., savaş da çıkar.. çözüm de ama çözüm çok sancılı işler.. 01 Nisan 2014
alıntı
http://www.enternasyonalforum.net/p...in-bir-asamasi-bitecek-yenisi-baslayacak.html
belediye seçimlerinden sonra yazılmıştı.. süreç çözüme evrilmedi.. savaşa doğru evrilmeye başladı ama açık bir savaş ilanı olmadan işletildi.. benim asıl bahsedeceğim şey.. bakın ne demiştim ne oldu meselesi değildir.. olasılıklar karşısında alınan pozisyonlar ve becerilerdir..
bu noktada.;
1- türkiye solu genelinde kötü bir sınav verildi.. nasyonalist cephe karşısında enternasyonalist cephe başarılı olamadı.. teşhir edemedi., etkisiz hale getiremedi., ayrışmaları yani saflaşmaları netleştiremedi.. haliyle kendi cephesi içinde de yalpalamalar yaşadı.. en önemlisi.; hdk sürecini boşlamış olmasıdır.. bu konuda kürt devrimcilerinin de hata payları vardır., kendi önermelerine yeterince sahiplenemediler..
nasyonalist cephede başarılı olamadı ama bulanık ortamın devam etmesinden faydalandı ve kontra faliyetler dahil tümünde etkili olabildi.. yine de istenilen biçim ve nicelikte bir nasyonalist sol cephe yaratamadı.. bunun en büyük nedeni osmanlıdan süregelen devşirme-dönme erksel güçler içi çatışmadır..
2- sürecin en etkin ve örgütlü-kitlesel dinamiği olan kürt halk hareketi.; toplumsal devrim sürecindeki ilerlemesini ve şirazesini kaybetmedi., dağıtmadı ama politik hedefler konusunda istenilen aşamaya gelemedi.. özellikle demokratik mücadele alanında ideolojik kadrolaşma ve sistem yaratma konusunda yetersiz kaldı.. bu nokada bakur alanlarında bile eksiklikler görülmektedir.. ama direniş noktasında eskiye oranla daha net ve aktif konumdadır.. bir diğer olumlu noktada.; çizgiye bağlılık duruşunu bozmaması yada bozulmasına zemin yaratmamaktır..
yine., rojava devrimi süreci enternasyonalist birlik ve mücade noktasında önemli gelişmeler ve zeminler yaramıştır... bu konuda bazı enternasyonalist m-l hareketlerin özverili ve sağlam duruşu önemlidir..
toparlarsam..
cumhurbaşkanlığı., ardından haziran seçimleri ve sonrasında haziranı güncelleyen kasım seçimleri aşamaları yaşandı.. bitti..
burada süreç noktasında en büyük hatalı tespit başkanlık konusudur.. tayip'in amacı-hedefi ne olursa olsun politik sürecin ana hattı ve ana zeminleri başkanlık değildi.. bunu öne çıkartması taktik oyundu ve bu oyuna gelindi..
oysa sürecin ana hattı bölgedeki gelişmeler ve ortaya çıkan politik güçlerdi.. bu gelişmeler t.c. sistemini de etkiliyordu.. t.c. içindeki dinamiklerin ve erksel güçlerin mevzilenmelerini bu mevzilenmelerin uluslararası ilişkilerini de etkiliyordu..
sürekli akp ve başkanlık tartışmaları., sürekli sınıf mücadelesi etnik mücadele değil tartışmaları gündeme oturdu.. başkanlık konusu toplumsal muhalefetin iktidara karşı mevzilenmelerinin düzensiz ve işlevsiz kalmasını sağladı.. sınıf mücadelesi konusu da özellikle toplumsal muhalefetin gerçek sol cepheleşmelerini engelledi..
kurnazca bir deformasyon işletildi.. mesele başkanlık değil demokrasiydi.. ister başkanlık ister parlamento sistemi olsun her ikisinin ana konusu demokratik formatla ilgiliydi.. nasyonalist solun desteği ile başkanlık konusu demokrasi karşıtı konu oluverdi.. hdp bu noktada ne dedi ise akp yandaşlığı olarak damgalandı..
sınıf mücadelesi knusu aslında çok daha derin bir konu.. türkiye solu sınıf mücadelesi dediği fabrika emekçilerini örgütleme noktasında tarihsel olarak sadece lafta kalan bir süreç işletmiştir.. bu zeminde en başarılı görünen antik-tkp bile işçi sınıfını chp yedeğinde tutmaktan öte bir sınıf mücadelesi işletmemiştir.. radikal hareketler ise özverili mücadele eden kadrolarından öte bir sınıf örgütlenmesi yaratamamıştır.. hal böyle iken ne geçmişteki ne de sonrasındaki bu beceriksizliklerini kendi içlerinde ve kendi zeminlerinde analiz etmemişler., sürekli dış mihraklar bahanelerine sarılmışlardır.. şimdiki bahaneleri de kürt halk özgürlük mücadelesi olmaktadır..
kürt halkı sınıf mücadelesi veremez.. böyle bir kavram içinde ele alınamaz.. elbette kürt halk özgürlük mücadelesi içinde sınıf mücadelesini temel alan hareketler olacaktır.. bu hareetler çizgisel olarak türkiye solu tanımı içinde yer alabilir ama yine çizgisel olarak m-l ulusal kurtuluş mücadelesi kavramını savunmalşarından dolayı birleşik kürdistan üzerinden bir sosyalist devlet hedeflerine sahip olacaklardır..
işte zurna burada zırt demektedir..
.... devam edecek...
bunu anlamayanlara sözüm zaten yok.. askeri-gerilla gücü devletin askeri gücü ile savaşır.. bunun dışındaki zeminlerde örgütlü halk hareketi savaşır.. çünkü., kürt halkı artık örgütlüdür.. ne zamanki devreye devltin savaş gücü girer, o zaman devreye girecek olan da bellidir.. 06 Nisan 2014, 23:59
...
kısaca..
seçimlerden sonra ortaya şu taplo çıkacaktır..
1- tayyip-milli görüşün bir kesimi ile akp.. liberal islamcı-türkçü kitle
2- mhp ile devletçi liberal türk-islamcı bir taban.. (ipli ipsiz destekleri ile)
3- chp-ödp-tkp ile devletçi-cumhuriyetçi beyaz sol türk taban
4- bbp ve eski ergenekon artıkları ile sokak çeteleri
ve bu grupların tümünün karşı olacağı hdk/hdp ile özgürlükçü toplumsal muhalefet tabanı
işte seçimler sonrası bu zeminlerde politik argümanlar ve pratikler görülecektir..
kürdistanda ise
1- hüda par ile islamcı kontra sokak çeteleri
2- akp üzerinden liberal kürt tabanı(kürt milliyetçi sol desteği ile)
ve bunların karşısında özgürlük hareketi tabanı..
bu oluşumdan., savaş da çıkar.. çözüm de ama çözüm çok sancılı işler.. 01 Nisan 2014
alıntı
http://www.enternasyonalforum.net/p...in-bir-asamasi-bitecek-yenisi-baslayacak.html
belediye seçimlerinden sonra yazılmıştı.. süreç çözüme evrilmedi.. savaşa doğru evrilmeye başladı ama açık bir savaş ilanı olmadan işletildi.. benim asıl bahsedeceğim şey.. bakın ne demiştim ne oldu meselesi değildir.. olasılıklar karşısında alınan pozisyonlar ve becerilerdir..
bu noktada.;
1- türkiye solu genelinde kötü bir sınav verildi.. nasyonalist cephe karşısında enternasyonalist cephe başarılı olamadı.. teşhir edemedi., etkisiz hale getiremedi., ayrışmaları yani saflaşmaları netleştiremedi.. haliyle kendi cephesi içinde de yalpalamalar yaşadı.. en önemlisi.; hdk sürecini boşlamış olmasıdır.. bu konuda kürt devrimcilerinin de hata payları vardır., kendi önermelerine yeterince sahiplenemediler..
nasyonalist cephede başarılı olamadı ama bulanık ortamın devam etmesinden faydalandı ve kontra faliyetler dahil tümünde etkili olabildi.. yine de istenilen biçim ve nicelikte bir nasyonalist sol cephe yaratamadı.. bunun en büyük nedeni osmanlıdan süregelen devşirme-dönme erksel güçler içi çatışmadır..
2- sürecin en etkin ve örgütlü-kitlesel dinamiği olan kürt halk hareketi.; toplumsal devrim sürecindeki ilerlemesini ve şirazesini kaybetmedi., dağıtmadı ama politik hedefler konusunda istenilen aşamaya gelemedi.. özellikle demokratik mücadele alanında ideolojik kadrolaşma ve sistem yaratma konusunda yetersiz kaldı.. bu nokada bakur alanlarında bile eksiklikler görülmektedir.. ama direniş noktasında eskiye oranla daha net ve aktif konumdadır.. bir diğer olumlu noktada.; çizgiye bağlılık duruşunu bozmaması yada bozulmasına zemin yaratmamaktır..
yine., rojava devrimi süreci enternasyonalist birlik ve mücade noktasında önemli gelişmeler ve zeminler yaramıştır... bu konuda bazı enternasyonalist m-l hareketlerin özverili ve sağlam duruşu önemlidir..
toparlarsam..
cumhurbaşkanlığı., ardından haziran seçimleri ve sonrasında haziranı güncelleyen kasım seçimleri aşamaları yaşandı.. bitti..
burada süreç noktasında en büyük hatalı tespit başkanlık konusudur.. tayip'in amacı-hedefi ne olursa olsun politik sürecin ana hattı ve ana zeminleri başkanlık değildi.. bunu öne çıkartması taktik oyundu ve bu oyuna gelindi..
oysa sürecin ana hattı bölgedeki gelişmeler ve ortaya çıkan politik güçlerdi.. bu gelişmeler t.c. sistemini de etkiliyordu.. t.c. içindeki dinamiklerin ve erksel güçlerin mevzilenmelerini bu mevzilenmelerin uluslararası ilişkilerini de etkiliyordu..
sürekli akp ve başkanlık tartışmaları., sürekli sınıf mücadelesi etnik mücadele değil tartışmaları gündeme oturdu.. başkanlık konusu toplumsal muhalefetin iktidara karşı mevzilenmelerinin düzensiz ve işlevsiz kalmasını sağladı.. sınıf mücadelesi konusu da özellikle toplumsal muhalefetin gerçek sol cepheleşmelerini engelledi..
kurnazca bir deformasyon işletildi.. mesele başkanlık değil demokrasiydi.. ister başkanlık ister parlamento sistemi olsun her ikisinin ana konusu demokratik formatla ilgiliydi.. nasyonalist solun desteği ile başkanlık konusu demokrasi karşıtı konu oluverdi.. hdp bu noktada ne dedi ise akp yandaşlığı olarak damgalandı..
sınıf mücadelesi knusu aslında çok daha derin bir konu.. türkiye solu sınıf mücadelesi dediği fabrika emekçilerini örgütleme noktasında tarihsel olarak sadece lafta kalan bir süreç işletmiştir.. bu zeminde en başarılı görünen antik-tkp bile işçi sınıfını chp yedeğinde tutmaktan öte bir sınıf mücadelesi işletmemiştir.. radikal hareketler ise özverili mücadele eden kadrolarından öte bir sınıf örgütlenmesi yaratamamıştır.. hal böyle iken ne geçmişteki ne de sonrasındaki bu beceriksizliklerini kendi içlerinde ve kendi zeminlerinde analiz etmemişler., sürekli dış mihraklar bahanelerine sarılmışlardır.. şimdiki bahaneleri de kürt halk özgürlük mücadelesi olmaktadır..
kürt halkı sınıf mücadelesi veremez.. böyle bir kavram içinde ele alınamaz.. elbette kürt halk özgürlük mücadelesi içinde sınıf mücadelesini temel alan hareketler olacaktır.. bu hareetler çizgisel olarak türkiye solu tanımı içinde yer alabilir ama yine çizgisel olarak m-l ulusal kurtuluş mücadelesi kavramını savunmalşarından dolayı birleşik kürdistan üzerinden bir sosyalist devlet hedeflerine sahip olacaklardır..
işte zurna burada zırt demektedir..
.... devam edecek...