Nazım Hikmet, emperyal geçmişe özlemini dile getirmekte hiçbir sakınca görmemiştir:
“Dörtnala gelip Uzak Asya’dan
Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan
Bu memleket bizim!”
“"Kuvayi Milliye Destanı", Nazım Hikmet'in Kurtuluş Savaşı'nı baplar halinde anlattığı destandır. Nazım Hikmet, Kuvayi Milliye'yi 1939'da yazmaya başlar, 1941'de bitirir. Yapıtın sonunda "939 İstanbul Tevkifhanesi, 940 Çankırı Hapisanesi, 941 Bursa Hapisanesi" diye bir not bulunmaktadır.
A. Kadir, Nazım Hikmet'in İstanbul Tevkifhanesi'nde yatarken kendisini ziyarete gelen dostlarından Gazi Mustafa Kemal'in Nutuk'unu istediğini, kitap geldiğinde heyecanla okuyarak çalışmaya başladığını aktarmıştır.
Yapıt Türkiye'de ilk kez 1965 yılında "Kurtuluş Savaşı Destanı" adı ile Yön Yayınlarınca yayımlanır. Daha sonra yine "Kurtuluş Savaşı Destanı" adı ile 1973'te, 1975'te de yayımlanır ve "Kuvayi Milliye/Destan" adı ile ilk kez Bilgi Yayınlarınca Temmuz 1968'de yayımlandı.
Destan şu dizelerle başlayıp sona ermektedir:
"Onlar ki toprakta karınca, suda balık, havada kuş kadar çokturlar; korkak, cesur, câhil, hakîm ve çocukturlar ve kahreden yaratan ki onlardır, destanımızda yalnız onların maceraları vardır."” [1]
Günümüzde Nazım’ın kitaplarının telif hakkının sahibi oğlu Mehmet Hikmet, Yapı Kredi Yayınları ile anlaşmıştır.
Türkiye’deki sol, Nazım’ın “Dünya işçi sınıfının ozanı” olduğunu söylemektedir. Bu nasıl “Dünya işçi” sınıfı ozanı oluyor? Bunu söyleyen de UİD-DER (Uluslar arası İşçi Dayanışması Derneği) yani Marksist Tutum’dur.
Emperyal geçmişe özlem duyan, “Bu memleket bizim” diyen nasıl oluyor da, Dünya işçi sınıfının ozanı, sanatçısı oluveriyor! Kimi kandırıyorsunuz?
Nazım Hikmet ulusalcı, UİD-DER ulusalcı, Marksist Tutum ulusalcı nerede enternasyonalist gören var mı? Dünya devriminden, enternasyonalden hareket edenler ulusalcı bir kültür, kimliği, dili, sanatı, edebiyatı, geleneği reddedendir.
Açıklayıcı Notlar
[1] Kuvai Milliye Destanı, vikipedi internet
Yeryüzündeki Tembel Karıncalar: Nazım Hikmet Ran Komünist Değildi Onu Sahiplenmekte Komünist Politika Değildir.
“Dörtnala gelip Uzak Asya’dan
Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan
Bu memleket bizim!”
“"Kuvayi Milliye Destanı", Nazım Hikmet'in Kurtuluş Savaşı'nı baplar halinde anlattığı destandır. Nazım Hikmet, Kuvayi Milliye'yi 1939'da yazmaya başlar, 1941'de bitirir. Yapıtın sonunda "939 İstanbul Tevkifhanesi, 940 Çankırı Hapisanesi, 941 Bursa Hapisanesi" diye bir not bulunmaktadır.
A. Kadir, Nazım Hikmet'in İstanbul Tevkifhanesi'nde yatarken kendisini ziyarete gelen dostlarından Gazi Mustafa Kemal'in Nutuk'unu istediğini, kitap geldiğinde heyecanla okuyarak çalışmaya başladığını aktarmıştır.
Yapıt Türkiye'de ilk kez 1965 yılında "Kurtuluş Savaşı Destanı" adı ile Yön Yayınlarınca yayımlanır. Daha sonra yine "Kurtuluş Savaşı Destanı" adı ile 1973'te, 1975'te de yayımlanır ve "Kuvayi Milliye/Destan" adı ile ilk kez Bilgi Yayınlarınca Temmuz 1968'de yayımlandı.
Destan şu dizelerle başlayıp sona ermektedir:
"Onlar ki toprakta karınca, suda balık, havada kuş kadar çokturlar; korkak, cesur, câhil, hakîm ve çocukturlar ve kahreden yaratan ki onlardır, destanımızda yalnız onların maceraları vardır."” [1]
Günümüzde Nazım’ın kitaplarının telif hakkının sahibi oğlu Mehmet Hikmet, Yapı Kredi Yayınları ile anlaşmıştır.
Türkiye’deki sol, Nazım’ın “Dünya işçi sınıfının ozanı” olduğunu söylemektedir. Bu nasıl “Dünya işçi” sınıfı ozanı oluyor? Bunu söyleyen de UİD-DER (Uluslar arası İşçi Dayanışması Derneği) yani Marksist Tutum’dur.
Emperyal geçmişe özlem duyan, “Bu memleket bizim” diyen nasıl oluyor da, Dünya işçi sınıfının ozanı, sanatçısı oluveriyor! Kimi kandırıyorsunuz?
Nazım Hikmet ulusalcı, UİD-DER ulusalcı, Marksist Tutum ulusalcı nerede enternasyonalist gören var mı? Dünya devriminden, enternasyonalden hareket edenler ulusalcı bir kültür, kimliği, dili, sanatı, edebiyatı, geleneği reddedendir.
Açıklayıcı Notlar
[1] Kuvai Milliye Destanı, vikipedi internet
Yeryüzündeki Tembel Karıncalar: Nazım Hikmet Ran Komünist Değildi Onu Sahiplenmekte Komünist Politika Değildir.