Kürtçesine güvenen var mı?

#1
Arkadaşlar pek sevdiğim bir ciwan haco şarkısı vardır, sıra sibe. Söz yazarı rojen barnas. Kurmanci lehçesini az çok bilmeme rağmen bu parçanın sözlerini tam olarak anlayamıyorum, biraz akedemik tarzda yazılmış gibi, ya da bana öyle geliyor. Çevirebilecek olanlara müteşekkir olurum.

SIRA SIBE

Sira sibê li bab û dara hewrê
Veciniqî û hişyar bû

Tevziyek da xwe tevziyek kûr û rahişt
Bilûre danî ser diranê
Ji sedsaliyên dûr û ji kezeba kûr sitira

Kaniya bin dara hewrê
Bi dengê bilurê re nehwirand
Hêstir werwirand melûl melûl
Dilê heyvaji kovanên xwere
Kerî bi kerî kezext û dirand

Bilbilek firî ji hêlîne
Çu danî li gulya gulê
Xonçeyan mijand ji pêsîra xwe
Berda dilê wan ji xuriyê
Dilop dilop niqutî û xurî
Niqut niqut nızilî û xurî

Di dilopa paşî de sefeq beyan bû
Ji bilûrê his birî kanî xayiş ket
Li bine kema gulê bilbil ji can bû
Jînek nû dest pêkir bi sira sibe
Şefeq zelal xuza xuyan bûn

Söz: Rojen BARNAS
 
#2
Bu stran ı (şarkı-ezgi) akademik olarak çevirebilecek birkimim yok. Herhangi bir metin olsa rahatlıkla çevirebilirdim ama şiir-şarkı sözü olduğundan orijinalinin tam karşılığı olması gerekir. Aksi halde anlam kargaşası yaşanır. Biraz bekleyelim yetkin bir arkadaş çevirmez ise bilgim yettiğince çevireceğim.
 
#3
Evet, şiir olduğu için kelimelerin birebir çevirilmesi şarttır. o kadar çok yabancı olduğum kelime var ki konuyu bile anlamadım :).
 
#4
Yazı dili ve konuşma dili arasında farklar vardır...Kürtçeyi çok iyi konuşabilen insanlar dahi yazıları çeviremiyebilirler...Kürtçenin yazılara dökülmüş hali akademik Kürtçedir...Halk arasında konuşulan Kürtçe ile farklılıklar gösterir...Yazıları çeviriyi ancak dil hocaları yapabilir sanırım...
 
#5
Sevgili Brunu dost,umarım çeviri iyi olmuştur.

Sıra, sabahın babasında ve kavak ağacında
İrkildi ve uyandı
Kendine bir hamle verdi ve çömelip oturdu,
Kavalını parkesinin üstüne bıraktı.
Yüzyılların öncesine ve ciğerlerinin derinliklerine kadar yaş döktü...
Ağacın altındaki çeşme,
Kavalın sesiyle mırıldandı,
Göz yaşları sel oldu melul melul
Kamer yüreğine kederine
Sürü ve sürüsüne çalıp durdu
Bir bilbil(ebabil?) kuşu uçtu yuvasından
Gölün kıyısına kondu
Tomurcukları sakladı göğsüne
Düşürdü onlarında gönlüne kor alevi,
Damla damla hıçkırık ve alev
Hıçkırık hıçkırık daldı ve korlandı
Son damlada sabahın ışıkları kendini gösterdi
Kavalını kesip, çeşmeye, dalgınlaşarak...
Yeni Bir hayat başladı sabahın seherinde,
Açık şafak görüldü…



saygı ve dostlukla...

not;çeviriyi Amed'den yurtsever bir dost yapmıştır...
 
#6
Teşekkür ederim düşünsel arkadaş. Yalnız, "Sira sibê li bab û dara hewrê, Veciniqî û hişyar bû" cümlesi için "sabah erkenden baba ve kavak ağacı irkildi ve uyandı" demek daha mı doğru acaba? Ayrıca kürtçede baba baw'dır, farsçada bab'dır. Burada şair neden "bab" olarak kullanılmış acaba?
 
#7
Sevgili Bruno dost,ben Kürtçeye çok hakim degilim:(Çeviriyi yapan dost,biraz daha hakim olduğundan(gramer) ona yönlendim.o da bazı kelimelerde zorlanmıştı.
aslında senin söyledigin şeklinde bu cümle daha bir anlamlı oluyor(bende bu düşüncedeyim) ama bu anlamı kazanması Türkçeye has bir durum.Yani aslında biz Türkçe düşündügümüz için anlamınında buna yakın olması gerekmektedir ki bunda haklıyız ama her çeviri Türkçeyle bire bir anlamını bulamaz.Mesela shakespear'nin şiirleri çevrilirkende(Türkçeye) belli bir oranda anlam kayması oluşur.Bu noktai nazardan bakılınca bu şiirdede bir anlam kayması var diyebiliriz.

Kürtçede farsça kelimeler mevcut ve bu şiirde kullanılmasıda,Kürtçe şiirde daha iyi bir betimleme yapmak için olabilir.Mesela bazı Kürtçe şiirlerde ''amca'' söylemi birden çok yazım şeklinde ortaya çıkar;''ape'' ya da ''apo''...Bu yüzden ''bab'' kelimesi kullanılmış olabilir diyorum.Belki yanlış da biliyor olabilirim ki bu benim suçumdur.Kürtçeye daha hakim olabilecek dostlar,yanlışlarımızı düzeltirlerse sevinirim...


saygı ve dostlukla...
 
Üst