Kürd adı nasıl doğdu?

#1
Kürd etnik oluşumun vatanı Yukarı Mezopotamya ve Anti-Toros platolarıdır.

Fakat Kürd etnik oluşumdaki etnik kültürel kimliğini ona hakim kılan Doğu Aryan kabilelerin ana vatanı "Ariya Vaeja" dır. Bu yerin kuzey batı Himalaya Dağları yani modern Afganistan toprakları olduğu tahmin ediliyor.

Kürdlerin Doğu Aryan Hindui Aryan kültürlü ataları bu topraklardan Ön Asya'nın batı ucundaki bugünkü topraklara MÖ 2000 sonrası göç etmeye başlamışlardır. Bu göçler, yüzlerce yıl sürmüştür. Bu tespit arkeolojik olarak katidir. Çünkü bölgede MÖ 2000 öncesi Doğu Aryan toplulukların Hindui Vedic inançlarına dair kültürel bir örnek bulunmamaktadır.

kurd-ismi.jpg kurd-ismi.jpg

Kürd kavmi oluşumda yer alan Doğu Aryan kabileler; Anti-Toros Dağları ve Yukarı Mezopotamya'da MÖ 16. yy sonrası görülen Mitanni, Hitit, Luvi, Hyksos ve MÖ 8. yy. sonrası ise: önce İran ve sonra daha batıda Yukarı Mezopotamya'da görülen yine Doğu Aryan kültürlü Med, İskit/Saka, Kimmer, Pers, Part vs. kabileleridir.

Anlaşılan uzun zaman aralıkları ile doğudan batıya Doğu Aryan toplulukların göçleri devam etmiştir. Bu göç sürecini hem Doğu Aryan hem dönemin bölge devletleri kayıtları bizlere zaten anlatmaktadır.

Ön Asya’ya yerleşen Hyksos, Mitanni, Med, İskit, Kimmer, Pers, Part ve Sasani toplulukların benzer ve ortak Doğu Aryan dili ve dini kültürlerine sahip oldukları biliniyor.

Doğu Aryan Hindui Aryan Vedic kültürleri görünümleri ile bu toplulukların günümüzde Pakistan topraklarında kalan Indus Hindui kültürü ile geçmişte etkileşim içinde kaldıklarını gösterir. Nitekim İndus Vadisi'ndeki Harappa buluntularında ve Hindui Brahman dini görünüm ve kayıtlarında bu ortak kültürel geçmiş görülmektedir.

Kürd etnik kültürünü oluşturan diğer yapı; Kürdlerin Yukarı Mezopotamya yerlileri Kafkas kültürlü Hurri kabileleridir. Bölgedeki Hurri kabileler: Guti, Subarru, Lulubi, Kassit ve Elam toplulukları olarak biliniyor. Bu topluluklardan; Kassitler, Hurri-Aryan-Sami melez bir oluşum olarak kabul ediliyor. Daha çok İran coğrafyasında kalan Elamlar için bazı tarihçilerce onların da Hurri olabileceklerine dair iddiaları var. Yerel kabilelerin Doğu Aryanların bölgedeki egemenlikleri sonrası yeni etnik melez oluşumlarda tali planda Doğu Aryanlara entegre oldukları gözlenir. Melez süreçte Doğu Aryan toplulukların din ve dili kültürü yerel Kafkas kültürüne siyasal nedenler ile baskın gelir. Çünkü Doğu Aryan kabilelerin Ön Asya’da kesintisiz siyasal egemenlikleri sonrası etnik kültürel hâkimiyetleri oluşur. Bölge tamamı ile bu süreçte Doğu Aryan kültürün denetimine girer. Yukarı Mezopotamya ve İran’da kadim yerel Kafkas kültürler ise (sonuncusunu Urartular ve Elamlar temsil etmişlerdir.) asimile ve entegre edilerek bin yıla aşkın bir süreçte ortadan tedricen kalkarlar.

Yine Doğu Aryan toplulukların Yukarı Mezopotamyada çoğu zaman ortak yașam kurduğu topluluklardan bir diğeri Anti Torosların Güneyinde kalan Sami kavimlerdir. Özellikle Sami Asurlar ile Doğu Aryan kültürlü kabilelerin bu bölgelerde melez bir ortak kültürel geçmiș bulunur.

Ayrıca Aşağı ve Orta Mezopotamya'dan eski Sümer kültüründen III. Ur Hanedanı (MÖ 23. yy sonrası) kültürel etkileşim yaşanmıștır. Tabi tüm bu etkileşim ve örtüşmeler Kürd kavmi olușumu öncesidir.

Ayrıca bir sonuç olarak Ön Asya’da Med, Pers, Part, Sasani İmparatorluklarının kesintisiz 1500 yıllık egemen aryan kültürlü siyasi tarihi bölgenin iki büyük kavmi: Kürdlerin ve Farsların ataları Doğu Aryan kabilelerin ortak siyasal tarihini yaratmıștır.

Yani Kürd oluşumu Yukarı Mezopotamyalıdır.

Kürdlerin bu melez kavmi oluşum süreci bölgedeki Aryanik kültürel ilk görünümleri olan melezleşme tarihi MÖ 23. yy da başlar ve MÖ 6. yy sonrası Kürd kavmi oluşumu ile sonuçlanır.

Yukarı Mezopotamya da Sümer ve Akad dillerindeki bir bölge adı olan; "Kurti, Kırti, Guti" (Botan-Van- Hakkari) adları daha sonra yine bölge halklarınca: "Kurd, Kardu, Gord, Karda, Kurd" vs. olarak telaffuz edilirdi. Genel ifadede bu "Kurd" adlandırma kadim dönemde bölge adı olarak ifade edilir. "Kur" adı; Sümerce dilde; yuksek yer manasında gözükürken daha sonra "Kürd" adı: bu topraklar üzerinde ısrarlı olarak birliklerini koruyan ve yeni biçimde etnik kültürel bir kimliği yansıtan bölgedeki halkın genel kavmi/milli adı olduğu anlaşılır.

Özellikle MS 650 tarihi sonrası İslami dönemde oluşan yeni kültürel etkileşimler sonucu Doğu Aryan soylu; Kürd ve Fars yeni kavim adları daha çok milli coğrafyaları ile birlikte öne çıkar.

24.01.2020/Meleti Güncelleme.
Bahoz Şavata
 
#2
Doğu Aryan Hindui Aryan Vedic kültürleri görünümleri ile bu toplulukların günümüzde Pakistan topraklarında kalan Indus Hindui kültürü ile geçmişte etkileşim içinde kaldıklarını gösterir. Nitekim İndus Vadisi'ndeki Harappa buluntularında ve Hindui Brahman dini görünüm ve kayıtlarında bu ortak kültürel geçmiş görülmektedir.
günümüzde ve aslında 1600-1700'lerden itibaren her topluluk kendine bir "soy" köken arama uğraşına girdi.. bu arayışı iki ayrı ana temelde ele almak gerekir..
1- tarihsel akışı içinde süregelen boy(hanedan)-kabile-kabile konfederasyonları süreçleri.: toplumsal örgütlenme anlamında., komünal toplulukların bir öncesinde insan cinsi sürü yaşamı içindeydi.. içlerinden bazıları bunu aşarak komünal yaşamı kurdu.. doğadaki en zayıf canlılardan olan insan için bu gelişme devrimdi.. daha sıkı korunabilen ve sürekliliği sağlanabilen bu topluluk biçimi hızla yayıldı.. yakın akrabaları olan primatlar da benzer çözümler aradı.. ama gorillerde görülen aile+kabile bazı şempazelerde görülen ana yanlı kabile gibi gelişmeler belli aşamalarda kalıcı olmuş., gelişmemiştir..
insan canlısı.; yarattığı bu topluluk biçimlerini daha da geliştirmeye çabalamış ama içindeki mülkiyetçi/hiyerarşici zihniyeti yok edememiş ve yeniden hortlatmıştır.. haliyle yarattıkları topluluk biçimi de deformasyona uğramış ve gelişen mülkiyetçi-hiyerarşici zihniyete göre değişimlere uğramıştır ama bu değişim süreçlerine., komünal zihniyet ve kurumları sürekli direnme-çatışma sürecini yaşatmıştır..

insan toplulukları üzerinde gelişen mülkiyetçi sistem ve kurumları sonrasında oluşan egemenlik.; devlet aşamasına varana dek günümüzdeki ulusculuk/etnisite gibi kavramlardan ziyade., var olan topluluğu elde tutmayı başarabilecek bir üst yapı yaratma-geliştirme uğraşında olmuştur.. bu anlamda devlete varan aşamaya denk düşecek bir etnisite-ulus işleyişleri ve tanımları yaratmışlardır..
ilk işleri kendilerini diğer topluluklardan ayrı tutan ve hatta üstün tutan tanım-kavram ve kurum ve hukuk yaratmışlardır.. bu yapıya dahil olabilenler ve olamayanlar olarak sınıflaşma başlamıştır.. elbette... bazı nedenlerden dolayı bu süreçler farklı işlemiştir.. ya karışım ve sentez., ya da baskın olanın asimilasyonu..
kısaca.. bir topluluğu elde tutmak., genişletmek ve bu topluluk üzerinde belirli bir kesimin egemen olabilmesi ve bu araçlarla başka toplumları egemenlik altında tutabilmek ama başat topluluğun bunların üzerinde asil/arian olması olayı diyeyim..

batı uygarlığı dediğimiz şey aslında bir egemenlik zihniyeti ve işleyişidir.. bu anlamda kendilerine tarihsel bir kök süreci ararlar.. en uygunu.; hind/aryan kökeni ve tarihidir..
her şeyden önce aryan tanımı asil anlamındadır.. ayrıca bu zihniyetin adı vedik(veda) kültürüdür.. vedic/veda lider anlamındadır.. hem lder hemi de asil.. oh ne ala.. ilginçtir.. ibrahimi din de böyledir.. tanrının seçilmiş topluluğu ve doğaya ve diğer insanlara göre asil/seçilmiş ve liderlik edecek kavim/ırk/etnisite/ulus..
ibrahim ve asıl olarak sara hind/aryan kökenli mi? yoksa sami kökenli ama bu kültür ile kendini var etmeye mi? çalışmış., tartışılır..ama hind aryan dinlerindeki tanrıça saravitsa kocası brahma(brahim).. elbette aynı dönemde başka tanrı ve tanrıçalar da vardı ve çatışırlardı.. ek olarak sara nın eski yazıt isimlarinden biri de rigveda dır..

veda/vedic.; aslında kurallar manzumesidir.. asil/aryan olan ile olmayan ayrımını ve işleyişini anlatır.. bizim cingene dediklerimiz işte bu egemenliğe direnen ve yollara düşen topluluklardır.. demem o ki., hind/aryan kökeni hindistana ya da afgan-pakistana dayanmaz.. bunlar nedreden geldi., nasıl geldi ve ne? idiler halen bilinmiyor ya da bilinsin istenmiyor.. benim anladığım kadarıyla.; sarı ırk dedikleri ya da siyah dedikleri ya da sami dedikleri topluluklardan farklı bir insan cinsi olarak gayet vahşi ve sürü yaşamı içinde idiler.. ya da ana-yanlı komünal topluluklarını ilk çürütenlerdi.. elbette beyaz ten vs. gibi tipolojik-biyolojik fark aramıyorum ve aryen denilenlerin bu noktada net olmadığı kesin.. ama.. asyatik-samitik olmadıkları da kesin.. siyah olup olmadıkları konusu tartışılır ama siyah tenden değişime uğradıkları düşünülüyor..

bilimsel.. ama gerçekten bilimsel bakılır ise.; sarı ve siyah olarak net ayırt edilebilen ten renginin de coğrafi/doğa koşullarına denk düştüğü söylenirse de biyoloji bilimi temelinde(gen bilimi de buna dahildir) bakarsak., üremede çekik göz net olarak baskın çıkarken renk olarak siyah baskın çıkıyor.. gerisi ise üreme olayında sapma oluyor.. yani.; renkli göz., uzun boy., açık ten., iri vucut yapısı..
zaten insan canlısı diğer bazı hayvanlara göre dışarıdan üremeye yatkındı.. topluluk olarak bunu hukuk haline getirdiklerinde melezleşme daha bi,r yayıldı..

toparlarsam.....
aryen dedikleri açık ten-göz ve iri yapı oluyor.. gerisi maymun!!!.. işin biyolojik-fiziki yanını böyle açıkladıktan sonra geleyim asıl yana.. yani sosyolojik yana..

her toplum olmasa da zaaflı toplumlar kendilerinde aryenlik arar.. bulamaz ise uydurur.. bu uydurmalar tarihsel süreçlerde oluşmuş topluluklar içinden birilerini şeçmeye kadar gider..

bahsi geçen bölgede hangi etnisite-uluslar var..
ermeniler., osetler., çeçenler., adigeler., paştunlar., partlar., kürtler., saymadıklarım oraların bilinen yerlileri oluyor., diğerleri ise sonradan gelme.. gürcü-laz-abaza-rus vs. denilenler.. gibi..

geleyim sayılan diğer topluluklara..
Ön Asya’ya yerleşen Hyksos, Mitanni, Med, İskit, Kimmer, Pers, Part ve Sasani toplulukların benzer ve ortak Doğu Aryan dili ve dini kültürlerine sahip oldukları biliniyor. hayır.. bilinmiyor., idia ediliyor.. daha öncesi var olanlar veya sayılmayanlar hangi dil kökeninden?.. örneğin., bir dönem mezopotamya ve ön asyanın baskın dili aramice idi.. yani., yazılı olan her şey aramice(tevrat-incil) dahil.. ne? diyelim şimdi.. kendi halinde küçük toplulukların diğerleri ile anlaşabileceği dil aramice olunca zamanla unutmuş olmaları doğaldı.. hatta yenilip dağıtılan büyük toplulukların her bir parçasının her bir başka dil altında erimesi gibi..

demem o ki., kürtlerin atası olarak sayılanlar., aynı zamanda ermenilerin., çeçenlerin vs. lerin de atası olma ihtimali taşıyor.. toplulkların kendilerini farklılaştırma ve dil-kültür-sosyal yaşam anlamında netleştirmeleri hem uzun süreçler taşır hem de farklılıklar taşır.. trabzon halkının zamanla romalılaşması(rum) ama dil olarak helenleşmesi gibi.. şimdi de müslüman ve türkleşmesi gibi..

elbette her toplum/etnisite gibi kürtlerin de bir netleşme süreçleri var.. ama bu süreçlerde o zaman birlikte oldukları ama şimdi ayrıştıkları(değişen) ve o zaman ayrı olup şimdi birleştikleri topluluklar vardır.. kürtler ne zaman ezidileri kendi kökeninden saymaya başladı.. gibi..

ulusallık devlet ile eş değerdir ama topluluk kültürel birliği dediğimde ben buna ulus desem de devletten ayrı ele alırım ve tarihsel süreçlerinde her bir katkıyı., elementi es geçmem.. günümüzde ulusa sahip çıkmamın nedeni de baskı-asimile olayına karşı çıkmamla eş değerdir.. yani mülkiyete karşı çıkmam gibi diyeyim.. gerisi tarihtir.. tarih de egemenlerin yazılımıdır ama elbette içinde gerçekleri yakalamak olasıdır.. yani sürekli tartışılmalı-sorgulanmalıdır..
 
Üst