F Tipi’nden mektup var

#1
F Tipi’nden mektup var



(15.09.09) - F Tipi hücrelerde baskı ve hak ihlalleri sürüyor. En basit insani ihtiyaçlar dahi tutsaklara karşı bir silaha dönüştürülerek devrimci irade kırılmaya çalışılıyor. Fakat sermaye devleti ne yaparsa yapsın devrimci tutsaklar her dakikası bir irade savaşı olan F Tipi hücrelerde direnmeye devam ediyor.

Yaşadıklarını türlü engellemelere karşın dışarıya duyurmaya çalışarak bu direnişlerine destek isteyen devrimci tutsaklarla dayanışmayı yükseltmek temel önemde bir görev olarak duruyor.

Kandıra F Tipi’nde tutulan Ercan Binay’ın gönderdiği mektup F Tipi terörüne ışık tutan tutsak mektuplarından biri. Bu mektubu yayınlıyoruz:


Merhaba arkadaşlar,

İyi olduğunuzu umuyor, selam ve sevgilerimi gönderiyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

Bazı konuları siz duyarlı arkadaşlarla ve kamuoyuyla paylaşmak istedim, gereken duyarlılığı göstereceğinizi umuyorum.

12.8.2009 tarihinde hapishane idaresine dilekçe yazıp hesabımdaki paradan 50 TL'nin başka hapishanedeki arkadaşıma PTT ile gönderilmesini istedim. (İsim bence önemli değil yine de yazayım. Sincan Kadın Hapishanesi'nden Özlem Aydın arkadaşa havale edilmesini istemiştim) dilekçeme aynen şu notu düşmüşlerdi ve dilekçem bana verildi: "Yönetmelik gereği hükümlülerin vasisinin yazılı izni olmadan parasal işlem yapmaları (havale, para aktarımı) uygun değildir" düşülen not bu.

Oysa (aynı isme ve adrese) mart ayında en son başka hapishanedeki arkadaşa, daha öncesinde gerek başka hapishaneye gerek dışarıya havale yaptım.

Bundan sonra havale yapamayacaksak, gerek posta yoluyla aldığımız kitapların, gerek abonesi olduğumuz-olacağımız dergi veya gazetelerin parasını nasıl ödeyeceğiz? Bilinmez.

Aynı hapishane idaresi kabul etmediğimiz elektrik parasını, irademiz dışında kesip alıyor. Ne bizim ne de vasimizin yazılı, sözlü onayını, iznini almıyor, alma gereği duymuyor.

Sanırım bir çok insan "Uçurtmayı Vurmasınlar" filmini izlemiştir. Film sonrası şöyle düşünmüş olabilir; "Geçmişte neler yaşanmış" Evet geçmişte neler yaşandı. Ve kesintisiz yaşanmaya devam ediyor. Bizler şaşırmıyoruz. İstiyoruz ki geçmişte yaşananların devam ettiği bilinsin.

Bir uçurtma yapmıştım, öyle özenli bir uçurtma (kalem değiştirmek zorunda kalıyorum kalem dahi sorun) değil. Altıgen bir baş. Art arda eklediğim 10 cm genişliğinde, yedi sekiz metre uzunluğunda kağıt kuyruk. Bu uçurtma hemen hemen bütün hapishaneleri dolaşacaktı. Hapishanelerdeki siyasilerden isteyen duygularını, düşüncelerini, anısını; yazı resim veya karikatürle kuyruğa yazacak veya çizecekti. Olmadı. Tecrübeli Ankara vurdu uçurtmayı.

Uçurtmanın altıgen bölümüne, ben açıklama yazısı yazmıştım. Uçurtmanın vurulmasına fırsat vermemek için, ajitasyon-propaganda yazı, resimden kaçınmalarını, duyarlılık gösterip özenmelerini rica etmiştim. Vurmaları için fırsat kollayacaklarını tahmin ediyordum.

Yanımdaki iki arkadaş duygu düşüncelerini biri şiir diğeri de yazı ile yazdı uçurtmanın kuyruğuna. Uçurtmayı Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Hapishanesi'nden Şerafettin Yer'e gönderdim. Bulunduğum hapishanede sorun çıkmadı. Gönderdiğim adrese isme ulaştı uçurtma.

Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Hapishnesinden katılan arkadaşlar katılmış. Şerafettin Yer uçurtmayı Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Hapishanesi'nden¸Ayhan Güngör'e göndermiş. Gerek gönderen hapishanede gerekse gönderilen hapishanede sorun çıkmamış. Uçurtma sorunsuz Ayhan Güngör'e ulaşmış. Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Hapishanesi'nden katılmak isteyen arkadaşlar katılmış

Ayhan Güngör uçurtmayı Ankara'ya Sincan 1 Nolu F Tipi Hapishanesi'nden Zeynel Karabulut'a göndermiş. (Zeynel arkadaş şuan Kırıkkale de) işte ne oluyorsa Ankara'da oluyor.

Uçurtma gönderilen adrese Zeynel arkadaşa ulaşılamadan hapishane idaresi el koyuyor uçurtmaya. Yani resmi dille sakıncalı görüyor. Gerekçesini bilmek zor değil. Örgütsel amaç haberleşme olarak görülmüştür. Bugüne kadar bu hep böyle olmuştur. Karbon kağıdı örgütsel amaç için kullandığımız iddia edilip mahkemenin lehimize verdiği karar Yargıtay'a götürülmüştür. Karar iptal edilip karbon kağıdının satışı kaldırılmıştı. Bu konu basına yansımıştı. Yine yabancı dil öğrenmek için mahkemelere başvurmuş, bazı araçlardan yararlanmak istediğimizi bildirmiş talepte bulunmuştum. Ağır Ceza Mahkemesi gerek hapishane idaresinin gerek İnfaz Hakimliği'nin örgütsel amaç için kullanacağımı belirtip reddettiği talebimi kısmen kabul edip elektronik sözlük kullanmama izin vermişti. Bulunduğum hapishane idaresi bu kararı da yargıtaya taşıdı.Yargıtay da aynen iddia edildiği gibi örgütsel amaç için kullanacağımı belirtip lehime olan kararı iptal etti. Hapishane idaresi gelip el kadar olan elektronik sözlüğü aldı. Yani kısacası her an herşey örgütsel sayılabilir. Örnekler yaşananlar tahminimi güçlendiriyor.

Uçurtma konumuza geri dönelim. Şimdi eğer uçurtmada "sakıncalı" bir yazı resim olsaydı Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Hapishanesi idaresi uçurtmayı göndermezdi. Her hangi bir "sakıncalı" durum olmadğı için hiç bir işlem yapılmamış gönderilmiş.

Daha Zeynel arkadaşa ulaşmamış, hiç bir yazı resim eklenmemiş uçurtmaya. Buna rağmen Sincan el koyuyor. Yani Tekirdağ'ın görmediği her neyse Sincan görüyor. Dedik ya Ankara tecrübeli.

Hapishane idaresi bir süre önce bir anons yaptı. Artık gazetelerin kupon karşılığı verdiği promosyon ürünleri almak için önceden doldurulup onaylanması gereken katılım formu gazete bayisinde onaylatılmayacakmış. Bu işlemi ziyaretçimizin yapmasını istiyorlar. Bu mümkün değil. Örneğin benim ziyaretime gelen annemin okuma yazması yok. Hadi var diyelim sık sık verilen ziyaret "cezaları"ndan bu işlemi ziyaretçimize nasıl yaptıracağız.? Bildiğiniz gibi kupon karşılığı promosyon olarak dağıtılan ürünleri alabilmek için önceden ilk bir kaç kuponla birlikte form kağıdını doldurup bayiye onaylatmak gerekiyor. Bu işlem için de gazete sınırsız bir süre tanımıyor. Belirli bir zamın içinde bu işlemin yapılması gerekiyor. Bu süre içinde ziyaretçimiz gelmez-gelemezse? Nereden bakarsak bakalım bu işlemi ziyaretçimize yaptırmamız mümkün değil.

Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Hapishanesi'nden Şerafettin Yer seçimlere ilişkin bir yazı göndermişti bana. Bu yazının aynısı bir kaç F Tipi'ndeki arkadaşlara da gönderilmiş, hiç biryerde sorun çıkmamış. Ama bu yazı-mektup burada bana verilmedi.Yakılmayı bekliyor. Karara dair İnfaz Hakimliği'ne itiraz ettim. Red edildi. Şu an süreç Ağır Ceza Mahkemesi'nden orada da aleyhime karar çıkarsa mektup imha edilecek.

Geçmişte de adıma gelen faks-mektuplardan "sakıncalı" görülen oldu. Onların imha edileceğine dair bir karar yoktu. şimdi imha edilecekmiş. Bu konuya dair hapishane idaresinin iki adet evraktan oluşan kararını size gönderiyorum.

Kulak çınlaması için uzun süredir (yıllardır) kullandığım ve sürekli kullanmam gereken bir ilaç var. (Tebokan Special) Bu ilaç son zamanlarda sürekli alınmıyor. Ortalama on defa talep ettiysem bir veya iki defa alınmıştır.

Gerekçesi ise, hemen hemen geçmişte de yaşadığım sorunun aynısı. Geçmişte de aynı gerekçeyle alınmamış Savcılığa-Bakanlığa yazdığım dilekçelerim üzerine alınmıştı.Şimdi tekrar aynı sorun aynı gerekçe.

Gerekçe şu; adı geçen ilaç devletin ödemesini yapmadığı ilaçlar içerisindeymiş. Bu nedenle bir veya iki eczane dışında hiç bir eczane bu ilacı vermiyormuş.

Kısaca sizlerle paylaşmak istediğim sorunlar bunlar. Başta da belirttiğim gibi duyarlı davranacağınızı, sesimizi kamuoyuna duyuracağınızı umuyor çalışmalarınızda başarılar diliyorum.





Ercan Binay
1 Nolu F Tipi Hapishanesi
Kocaeli
 
Üst