alevliyıldız ve etik değerler

#1
sayın alevlıyıldız.
bu forumda bazı sorunlar yaşadınız. bu süreç dahilinde yaşananlar noktasında kendinizi savunma olanaklarınız engellenmedi. her sorunuza yanıt verildi. verilen yanıtlar sizi tatmin etmemiş olabilir, yanlış buluyor olabilirsiniz, bunları ifade etme olanaklarınız da engellenmedi.
sonuç olarak forum formatı ve işleyişi gerekçe olarak sunularak ve somut iddialarla yasaklandınız. yasaklama gerekçelerimizi doğru bulmadığınızı hatta faşizm olduğunu belirttiniz. kendi zeminlerinizde kendinize göre haklı olabileceğiniz gerçekliğine itiraz etmedik ama forum formatı budur dedik. dolayısı ile eleştiri hakkınıza söz etmedik, kendi gerekçemiz üzerinden konuştuk.

siz ne? yaptınız.

gerekçelerimizin kendimizden menkul olduğunu ve eleştiriye açık olduğunu ama formatımızın da bu olduğunu defalarca belirtmemize rağmen, eleşirmeye devam ettiniz. bu hakkınızdır. bunu farklı mahlaslarla girip yapmayı tercih ettiniz buna da forum kuralları ve ilkeleri çerçevesinde müdahale ettik ama eleştirileriniz forumda yazılı kaldı.
kısaca forumun hakkı yasaklamalara devam olurken, sizin bu işlere devam etme doğal hakkınız da baki kaldı.

sonuç olarak ; yasaklanmış olma konumunuzun kaldırılmasını talep ettiniz. bizler, bu talebinizi haklı olduğunuz için değil, çözüm üretme koşullarına katkı amaçlı forum formatına dikkat etme şartı ile kabül ettik. elbette, bundan sonra ne yapacağınız yine sizin kendi iradenize kalmış bir şeydir dedik.

başka alanlarda ne yazdığınızı dikkate alırız ama bunları bu forumdaki varlığınıza yönelik done olarak kullanmayız. sadece etik anlamda olanlarla ilgileniriz.

ef'de yasaklanmamın sebebi ise pkk'nin savaşı tekrar başlatması ve bu kapsamda gerçekleştirdiği, akıl ve izan yoksunu eylemler. ben bunları eleştirdim, karşımdaki bir buçuk kişi savundu. tabii hakaretler ve küfürlerle (lafın gelişi değil, gerçek hakaret ve gerçek küfür!).
yalan söylüyorsunuz. pkk'yi savaşı başlatan taraf olarak itham ettiniz diye banlanmadınız. bu ithamınızı ispat için burjuva-kontra yazıları sunduğunuz için banlandınız.
sayın alevliyıldız.
ateşkesi kim bozdu sorusuna yanıtınız pkk bozdu olabilir ama bu tespitniz bu forumu zerrece ilgilendirmemektedir . bu konuda pkk'yi itham eden özel harp dairesi deformasyon-dezanformasyon ve yalan haberleri üzerinden bunu ispat alanı bu forum değildir, bu forum bu kontra faliyetlere hizmet alanı değildir.
sizi uyardık. gerekçelerimizi açıkladık. ama inatla kontra faliyetlere devam ediyorsunuz.
bu anlamda bu yazınız silinecek ve forumdan süresiz uzaklaştırılacaksını z
.
görüldüğü gibi tespitinize karışmadık. ama bu tespitinizi ispat amaçlı yaptığınız faliyetlere itiraz ettik. eleştiriniz varsa doğru yere yapın. bu etik bir duruş gereğidir.

altta ise başka bir yalan gerekçe sunuyorsunuz.
uykusunda uyurken öldürülen polislere yönelik eylemi "alçakça" diye değerlendirdiğim ve bundan geri adım atmadığım için iş yasaklanmama kadar gitti.
bu konuda uyarı aldınız yasaklanmadınız. üstelik alçakca dediğiniz için değil, olayı pkk üzerine yüklemenizden dolayı itiraz edildi. çünkü pkk olayı sahiplenmedi. ben samimi bulmuyorum demek başkadır, aşağıdaki gibi "ispat" işleri başkadır.
"PKK’nın infazları, bilinen bir gerçektir. PKK lideri Öcalan da, bir açıklamasında, 15 bine yakın militanlarının örgüt tarafından hain, işbirlikçi, önderliğe karşı geldi, suçlamalarıyla infaz edildiğini açıkça itiraf ediyordu. Öcalan’a ve örgüte karşı gelen, aralarında PKK kurucuları, MK üyeleri, örgüt sorumluları dahil olmak üzere binlerce militan, kimisi Bekaa’da, kimisi dağlarda, kimisi Irak’ın kuzeyindeki kamplarda, Kandil’de, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde ortadan kaldırılmıştır. Bir zamanlar PKK’nın iki numarası olan, 2003 yılında PKK’dan ayrılarak kendi örgütünü kuran, Osman Öcalan’da yüzlerce militanın örgüt tarafından infaz edildiğini, PKK ile yolunu ayırdıktan sonra itiraf ediyordu."http://www.bbp.org.tr/haber_detail.php?haberid=2106
kaynağınız büyük birlik partisi sitesi.


sonra farklı mahlaslarla ve bıkıp usanmadan, tekrar tekrar foruma yazdım. ben yazdım, birbuçuk kişi sildi. bir yandan genele yazdım, bir yandan kimi üyelere özel mesajla yazdım. kalemimden keskin oklar fırlattım, okuyanların aklına ve yüreğine nişan aldım. öldürmeyen, olduran oklardı bunlar.
hayalinizde böyle bir captan amerika tarifi "yazabilirsiniz". bizim için mahsuru yok. kompleks yapacak değiliz.
biz çözüm amaçlı yasağı kaldırdık, siz ben mücadelem ile başardım deyin bizim için konu ve sorun değil. önemli olan yararlı bir sonuç yaratabilmektir. başarı sizin hanenize yazılsın kabülümüzdür.

sonunda "alevliyıldız" mahlasım üzerindeki yasağım kalktı. ben de yazmaya devam ettim. ama artık okun ucu kemiğe değmiş olmalı ki, öyle "forum fortmatına aykırı davranmak" gibi ilkesel, kuralsal gerekçeler bulma zahmetine de girmekten vazgeçip, bana açıkça "bir tek kelime daha yazarsan yasaklanırsın; burada istenmiyorsun" dendi.
ifadeniz sorunlu olsa da içerik anlamı olarak doğrudur. forum formatımız bellidir. ilkesel gerekçelerimiz de bellidir. yanlıştır-anti demokratiktir vs. ama açık net ifade edilmektedir.

bunlara bir de etik değerleri ekleyeyim. başka alanlarda birileri gibi yalan-yanlış yazmanıza ne müdahale edebilir, ne de bunu gerekçe gösterip sizi burada yeniden yasaklamayı düşünürüz. çünkü ; bu etik dışı duruşunuz, önce sizin sonra yazdığınız alanın sorunudur. bu zeminlerde çözümlenebilir. dileriz siz ve yazdığınız alan bu konuda gerekli duruşları sergiler. elbette bizim formatımız ve ilkelerimiz üzerindeki eleştirme hakkı baki kalarak.

çok şey istemiyoruz. etik değerlere sahip çıkılarak eleştiri yapılsın. söylemeyen söylenmiş, yapılmayan yapılmış gibi yazarak eleştiri olmaz. bu etik dışı format bunu yapanlara da zararlıdır. etik dışı duruş sahipleri illaki birgün kendini yaşattığı alanlara da zarar verir.
 
#2
sayın editör6,

öncelikle şunu belirteyim, ben yanlış bir şey yazmama konusunda çok dikkatli biriyimdir. yalan yazmama konusunda ise ilkesel bir karşı duruşum vardır. bunu biliyor olmalısınız.

yani yanlış anlamlara gelebilecek bir şey yazmamaya dikkat ederim, bilmeden yanlış yazmışsam bunu fark ettiğim an derhal düzeltir ve özür dilerim; yalana ise asla başvurmam. etik değerlerim konusunda da çok hassasımdır. tartışma ve polemik anlayışımın ilkelerindendir bunlar.

ama şaka yapmayı, epri yapmayı çok severim. size de bunu pek çok kez yaptığımı bilirsiniz. "siz" derken asıl olarak öbür sizden söz ediyorum. ama bizzat size de yapmışımdır.

sp'de yazdıklarım ise şaka değil, hata da değil, yalan hiç değil, sadece doğrulardır. ancak şu şekilde doğrular: bire bir aynen o şekilde olmuş değil, işin özü anlamında olmuş doğrulardır. bunu siz de yukarıdaki cevabınızda bir ara ağzınızdan kaçırmışsınız.

"altta ise başka bir yalan gerekçe sunuyorsunuz.
uykusunda uyurken öldürülen polislere yönelik eylemi "alçakça" diye değerlendirdiğim ve bundan geri adım atmadığım için iş yasaklanmama kadar gitti.
bu konuda uyarı aldınız yasaklanmadınız. üstelik alçakca dediğiniz için değil, olayı pkk üzerine yüklemenizden dolayı itiraz edildi. çünkü pkk olayı sahiplenmedi. ben samimi bulmuyorum demek başkadır, aşağıdaki gibi "ispat" işleri başkadır."

yani tam olarak o nedenle değil de şu nedenle yasaklanmışım. yasaklanmamışım ama uyarı almışım. bunlar işin gereksiz ayrıntıları. yasaklanmaya kadar gitmeyen bir uyarı önemsiz mi? devamı hâlinde yaptırım gelmeyecekse uyarının işlevi kalır mı? ayrıca o "uyarı"nın şekli-şemali de hatırınızdadır. sevgili arkdaşımız, forumdaşımız suat, zaman zaman "zuat" olup da neler söylüyordu ve şahsınızca nasıl da mükemmel biçimde uyarılmıyordu.

ben sp'de bu olayı anlatırken işin özünü anlattım. tam olarak ne olup bittiğini ayrıntısıyla anlatıp oradakileri sıkmak istemezdim elbette. üstelik oraya yazmamın sebebi sizi şikayet etmek, kötülemek vb değildi. bir konu açılmıştı; tıpkı burada marinaleda'nın açtığı "sp neymiş" konusu gibi. aslında burada o konu açılınca oradakiler de simetriğini açmışlar. ben de meseleyi ef ile sınırlı tutmayıp, genel sol forumlar olarak aldım ve solumuzun içler acısı hâlini örneklerle gösterdim.

benim sf'de hortis mahlasıyla yazarken kimlerle, ne tür insanlarla, hangi konularda ve nasıl bir düzeyde tartışma kavgalarına girdiğimi ve sonunda nasıl yasaklandığımı az çok biliyorsunuz. siz değilse de suat biliyor, ona sorabilirsiniz. onun bildiğini biliyorum, çünki o sırada o da buradan bir iki yorum yapmıştı. mesela "çar ailesinin öldürülmesi" konusunda benim görüşlerime destek çıkmıştı.

"sayın alevliyıldız.
ateşkesi kim bozdu sorusuna yanıtınız pkk bozdu olabilir ama bu tespitniz bu forumu zerrece ilgilendirmemektedir . bu konuda pkk'yi itham eden özel harp dairesi deformasyon-dezanformasyon ve yalan haberleri üzerinden bunu ispat alanı bu forum değildir, bu forum bu kontra faliyetlere hizmet alanı değildir.
sizi uyardık. gerekçelerimizi açıkladık. ama inatla kontra faliyetlere devam ediyorsunuz.
bu anlamda bu yazınız silinecek ve forumdan süresiz uzaklaştırılacaksını z.
"

ben burjuva basınından alıntı yapabilirim. bu bir yasaklama gerekçesi olamaz. forum kuralları arasında da böyle bir şey yok. bunları "kontra faaliyet" gibi sunamazsınız. ateşkesi pkk'nin bozduğu, savaşı pkk'nin tekrar başlattığı açıktır. çok önceden beze hozat'ın "devrimci halk savaşı başlatma" yazıları, cemil bayık'ın halka "silahlanma ve direniş" çağrıları bunun işaretleridir. bunlar sabittir.

"pkk içi 15 bin infaz" konusunda birkaç link verdim ama yine de kesin bir kanıt sayılamayacağını belirttiğimi sanıyorum. yani o konudaki ifademi geri çekmeye hazır olduğumu yansıttım. öcalan'ın böyle bir söz söylediği, bazıları güvenli sayılabilecek olan birkaç yerde yazılmış ama bilimsel olarak kesin veri olduğu söylenemez. bunu açıklamış olmalıyım ve açıklamamışsam da dürüstlük ve doğrulara bağlılık gereği şimdi söylüyorum.

"altta ise başka bir yalan gerekçe sunuyorsunuz.
uykusunda uyurken öldürülen polislere yönelik eylemi "alçakça" diye değerlendirdiğim ve bundan geri adım atmadığım için iş yasaklanmama kadar gitti.
bu konuda uyarı aldınız yasaklanmadınız. üstelik alçakca dediğiniz için değil, olayı pkk üzerine yüklemenizden dolayı itiraz edildi. çünkü pkk olayı sahiplenmedi. ben samimi bulmuyorum demek başkadır, aşağıdaki gibi "ispat" işleri başkadır."

bunlar yanlış. ben insan vicdanıyla bağdaşmayan, uykudaki polislerin öldürülmesi olayına doğal tepkimi "alçakça" diyerek belirtmişken, siz ve suat (veya zuat) bu ifadenin üzerine gittiniz. ben eyleme "alçakça" demiştim. sizse bunu bir harekete yapılmış gibi alıp tepki gösterdiniz. tabii ki o eylemi kim yapmışsa o ifadeden nasiplenecek olan da odur.

pkk'nin uykudaki polislerin vurulması eylemini sahiplenmediği de doğru değil. önce üstlendi, sonra yerel birimlerin üzerine attı. "yerel birimler" hep böyle, tepki toplayan eylemlerin üzerine atılacağı bir kamuflajdır.

ayrıca zuat, öldürülen bir trafik polisinin dul eşinin tabutun yanına yattığı o görüntülere karşı da çok insafsız tepkiler verdi. "güneş gözlüklü", "vietnamlı", "ikinci karısı" olmasından falan söz etti. bunlar da benim insanî değerlerimle çok tersdir ve tepkimi yansıttım.

yasaklandıktan sonra da bu konuda tepkimi yansıtmaya devam ettim. belki çeker giderdim. ama böyle hoyratça, böyle acımasızca, böyle haksızca ifadeler kullanabilen birinin, sizin tarafınızdan da hiç bir şekilde uyarılmadan, kınanmadan, kafasına göre yazabilmesini, meydanın ona boş bırakılmasını içime sindiremedim. o yüzden yazdım. aldığım değişik mahlaslarda o tepkime işaret eden ifadeler vardı. mesela "güneşgözlüklüveikincikarısı"...

bir yandan da acı ölümler gelmeye devam ediyordu. manasız yere ölümler, masumların öldüğü, hepimizi acılara boğan, olması gerekmeyen ölümler. bunlara karşı da insan çığlığı olmak istedim ve öyle mahlaslar seçtim. mesela "içinizrahatmıkeyfinizyerindemi"...

bir mücadele verdim. bıkmadan verebilirdim. sıkılınca bırakabilirdim. bir şeyleri başardığıma inanıyorum. bununla kastettiğim, yasağımın kaldırılması değil. derdimi anlatmış ve insanların bir kısmını ikna etmiş olduğuma dâir bir his. belki de tamamen benim asılsız iyimserliğimdir.

uzatmayayım. sizinle, her ikinizle de kişisel bir sorunum yoktur. suat'ı sp döneminden beri bilirim. oradaki suat çok daha iyi biriydi. onu oradaki yazılarından temiz, saf ve iyi özellikleri olan birisi gibi hayal ederdim.

sonra buradaki suat da başlarda iyi biri idi. değerli yazıları çıkıyordu. olumlu tartışmalarımız oluyordu. vaktinin önemli bir kısmını ciddi biçimde buraya ayıran birisi ve elbette sf'dekiler gibi sığ ve çökmüş biri değil.

ama son 5-6 yıllık suat'ın giderek karardığını, sarardığını, kabalaştığını (hakaretlerini kastetmiyorum) ve kendini içine soktuğu kalıbın içinde çürüdüğünü gördüm. artık tanınmaz haldedir. bunu ona biraz gösterdiğimi sanıyorum. "anladığını" demiyorum, bir şeyleri görmeye başladığını sandığımı imâ ediyorum.

evet, böylece sona geldim. hayri'nin 40 yıllık eski dostu, veda'nın "sevgili arkadaşı", benim de her şeye rağmen eski değerleriyle anmak istediğim suat'ın "zuat" olmaktan bir an önce çıkmasını diliyorum. bir insan fikirlerini tartıştırmalıdır, kişiliğini değil. oysa burada daha çok ikincisi oluyor. suat bundan memnun olmamalıdır.

saygı ve selamlarımla...
 
#3
yanıtınıza ve sorularınıza tek tek yanıt verilecektir..

öncelikle şunu belirteyim, ben yanlış bir şey yazmama konusunda çok dikkatli biriyimdir. yalan yazmama konusunda ise ilkesel bir karşı duruşum vardır. bunu biliyor olmalısınız.
bizim sizinle ilgili özel düşüncelerimiz yoktur. sadece forumdaki yazılarınız olarak ilgimiz olur.
bir şeyi veya kişiyi yalan diye itham ettiysek bunun sorumluğunu taşımak zorundayız. forum sayfalarında ispatı mevcuttur. alçakça kelimesinden dolayı yasaklanmadınız. uyarıldınız. yani tam olarak o nedenle değil de şu nedenle yasaklanmışım. yasaklanmamışım ama uyarı almışım. bunlar işin gereksiz ayrıntıları. bunlar sizin düşüncelerinizdir. biz sadece olay neyse onu belirttik yalan derken sizin algılarınıza demedik, ifadenize dedik. başka alanlarda olayı yaşamamış kişilere aktarış bicimizin etik olmadığını da ekledik.

sp'de yazdıklarım ise şaka değil, hata da değil, yalan hiç değil, sadece doğrulardır. ancak şu şekilde doğrular: bire bir aynen o şekilde olmuş değil, işin özü anlamında olmuş doğrulardır. bunu siz de yukarıdaki cevabınızda bir ara ağzınızdan kaçırmışsınız.
işte bu anlayışınıza itirazımız var. doğruları kendi algılarınız üzerinden genelleştirme mantığı. siz olan neyse onu yazın yanına kendi algınızı ekleyin, kim nasıl anlarsa anlar. tersi etik değildir.

ben sp'de bu olayı anlatırken işin özünü anlattım. tam olarak ne olup bittiğini ayrıntısıyla anlatıp oradakileri sıkmak istemezdim elbette. .
oradakileri sıkmama centilmenliğiniz ve duyarlılığınız orayı ilgilendirir. ama tam olarak ne oldu anlatmadan itham eder şekle sokarsanız, yalan ve etik değerler dışı ithamını yapma hakkına sahibiz.

ben burjuva basınından alıntı yapabilirim. bu bir yasaklama gerekçesi olamaz. forum kuralları arasında da böyle bir şey yok. bunları "kontra faaliyet" gibi sunamazsınız.
yine aynı tarzı işletiyorsunuz. size itiraz ne? burjuva basından alıntı yapılamaz veri sunulamaz mı?. hayır. elbette yapılır ama yapılan alıntı içeriği, amacı ve doğruluğu üzerinden kontra faaliyet tanımı konur.

alıntı yaptığınız alanın ne olduğu ayrı, içerik tamamen yalan dolu. devletin pkk kayıpları ile ilgili resmi rakamı belli. buna bir de alıntınızdaki değerli bilgideki rakamı iç infaz olarak eklersek, ortada 60-70 bin pkk'li kaybı oluyor. buna ne dememizi istiyorsunuz.
bir hareket içinde 15 bin iç infaz çok ciddi bir olaydır. bunu bak burada ne diyorlar olarak sunmuyor, iddia ediyorsunuz. ispatınız olan alanın karakteri bir yana rakamın absürtlüğü bir yana.

ateşkesi pkk'nin bozduğu, savaşı pkk'nin tekrar başlattığı açıktır. çok önceden beze hozat'ın "devrimci halk savaşı başlatma" yazıları, cemil bayık'ın halka "silahlanma ve direniş" çağrıları bunun işaretleridir. bunlar sabittir.
bu cümlelerinizin bu konu içindeki anlamı ve amacı nedir? kimi? ikna ediyorsunuz. konu forum yönetiminde yaşanıyor olan, savaşı pkk başlattı mı? başlatmadı mı? tartışmasına katkı mı? işte bu tarzınıza kontra faaliyet diyoruz. bu iddianızı sayfalarda sunarsınız ama konu bu değilken burada da sokuşturayım tarzı bize göre kontra faaliyettir yada sizin şahsınızla ilgili bir "akıl-mantık-ahlak tanımı koymamız gerekir.


suat ile ilgili düşüncelerinizi suat ile paylaşırsınız. forumu ilgilendirmiyor. varsa suat katılımcı ile ilgili şikayetiniz sayfa açar yazarsınız değerlendiririz.

kısaca.
size gereken her şey söylendi, açıklama yapıldı. bu sayfadaki yazımızda bunlarla ilgili değildir. halen bu forumun katılımcısınız. başka alanlarda forumu konu ettiğinizde etik değerlere uygun şekilde konu etmenizi rica ettik ve konu üzerinde zorunlu açıklamalarımızı yaptık. elbette bu yazılarımız size bir uyarı değil, sadece konuya açıklık getirmedir.

forum içinde var olma koşullarınız daha önce açıklandı. bu yazının amacı tekrarlamak değildir.
 
#4
etik değerler!!! nedir bu? yemek tarifi mi?.. evet toplumun çürümüşleri için yemek tarifi oluyor.. etik değerler de yemeğe konulan "çeşni".. dilediğin yerde dilediğin biçimde ve oranda kullan.. tatlıya olur tuzluya olmaz diye bir şey yok, ben yaparım olur işleyişleri..

forum bir sayfa açmış.. konu.; alevliyıldızın bir başka alanda bu forumda yaşadıkları ile ilgili "açıklamaları" üzerine... alevliyıldız, eksik ve yalan açıklamalar yaptı iddiası ile birlikte konyu açıklayan şeyler yazılmış..

etik değerleri olan kişi ne? yapar.. bunun üzerinden yazar.. ama kişi şaklabanlık ve hinlik peşinde ise ona göre yazar..

editör6 forum yönetimindeki tüzel kişidir.. suat ise katılımcıdır.. ama suat ile editör6 aynı kişi olabilir.. ef bu noktada zamanında sadece yönetime değil., tüm üyelere de açık bir tartışmaya açıp, ortak karar ile bu tarzı işletmeye başladı.. amaç şuydu.. forum içinde yönetici sıfatı ile yazan kişi diğerleri üzerinde baskı algısı oluşturabiliyor., ayrıca kendisi olarak özgürce yazamıyor.. bu anlamda editör olarak sadece forum formatı ve karakteri ile sınırlı müdahil olacak., kendi mahlası ile diğer katılımcılar gibi "özgürce" yazabilecek.. eğer., editör tüzel kişiliği ile kendi kişiliğini karıştırır ve kendine uygun işletirse yöneticilikten alınacak..

bu noktada olumsuz bir durum varsa suat ile editör6 konusu açılır tartışılır.. bunun dışında zırt pırt suat ile editör6 aynı kişi demek ve tartışmalara dahil etmek etik değil çakallıktır..
bu çakallıklarla yıllarca tartışıldı.. forum formatı bu değil., bu suatın formatı çakallığı işlendi.. açıklandı.. forum formatını ortak kararla yaratanlardan itiraz gelmedikçe katılımcıların eleştirileri forum formatı üzerine olmalıdır denildi.. yada format değişimi talep edilsin denildi..
ama görüyorum ki.. aynı çakallık işletilmek isteniyor.. işte bu etik değildir.. eğerki formatı tek başına ben belirliyor olsam dahi bu yine forum formatı olarak tartışılır.. çünkü kurucu öznelerden itiraz yok.. yada itiraz edemeyecek konumdalar.. hangisi olursa olsun.. forumun formatı belli.. artık ya forum formatı üzerinde tepineceksin yada kurcuları bulup hadi beraber yüklenelim bu haksız el koyma/diktayı teşhir edelim diyeceksin.. yoksa alevliyıldız ve muadilleri olarak sıtma yayan sivrisinekten farkınız yoktur..
yani.. önce benim el koyduğumu ve formatı değiştirdiğimi ispat edin.. bu sayfanın konusu bu değilken her fırsatta bunu işlemek ahlaksızlıktır..

geleyim benim özelime..
evet turan(hayriözşen-owert-turgut-fatsa-vs) benim eski yoldaşımdır.. bu yoldaşlık bitene kadar yaşadıklarımız benim için hala değerlidir.. o sürece ilişkin ne tek bir olumsuz söz ettim ne de edene izin veririm..
ilk ilişkimiz içerde başladı.. içerdeki olumsuz yapılara direnme temelinde başladı.. ben hala o aşamaya değer biçiyorum.. bana katkılarına değer biçiyorum.. ama bu arkadaş o dönemi benim provakatif gaz vermelerim oyuna getirmelerim olarak yeniden!! değerlendiriyor.. hatta daha ileriye gidip kürt gençlerine de aynısını yapıp dağa gönderdiğim gibi iddialarla muhbirlik yapıyor.. bu ifadeleri bu forumda mevcut..
olabilir.. şimdi aymış benim ne bok olduğumu görmüştür.. bu anlamda geçmişimizdeki yoldaşlığımıza boklu geçmiş diyebilir., bugünlerle bağlantılı her şeyi diyebilir..
ama ben demiyorum..
bu anlamda.. ikide bir yok 40 yıllık dostluk vs. gibi laflarla olayı sulandırmaya., yazılanları okuyup da çakalca kullanmaya ahlaksızlık diyorum..

turan bu dostluğu yaşamış biridir.. sonradan olumsuz olarak tanımlayabilir.. muhakemesini kendisi ve ortak yaşadıklarımız yapar.. sizin gibi çakallar değil..
ben bu dostluğun bittiğini ilan ederken bir süreç yaşayıp., birikenler sonucu bunu yaptım.. haklıyım-haksızım.. ama geçmişe hala saygılıyım.. turan geçmişi de eleştirebilir.. itirazım buna değildir.. bunu ahlaksızca yapmasınadır.. biz şunları paylaştık ama ben o dönemde bunları yaparken hatalı imişim., senin oyununa gelmişim o direndiğimiz insanlar haklı imiş vs. dese eyvallah.. sana şu-şu noktalarda güvendim ama şu-şu noktalarda kazık attın bana şu-şu noktalarda maddi manevi zarar verdin dese eyvallah.. oturur değerlendiririm.. özeleştiri gerekiyorsa yaparım.. yok karakterim bozuk ise aynen devam ederim.. yada turan da bir sorun vardır..

dostluk/yoldaşlıklar basit şeyler değildir.. bir okul-mahalle-komşu dostlukları bile değerlidir.. o kadar basit ele alınamaz o kadar kolay hırpalanamaz ve ortalık malı olarak didiklenemez.. yaşanmış bir sürece dostluk dendiğinde., yarın değilmiş demek için çok ciddi şeyler üzerinde bunu söylemek zorundasın.. yapmıyorsan oturup kendini sorgulayacaksın.. dostlukları tanımlarken çok fazla yüzeyselmişim diyeceksin., yada çok fazla iyimser ve safmışım..

bunları anlatmak zorunda kaldım.. şahsım için değil.. genel içindir.. kurulan dostlukları doğru kuramayan-işletemeyen ve koruyamayan ve bozarken de aynı ilkelere uymayan yarının insanı olamaz çürür..
bu anlamda yaşanmış sürecin içinde değilken yada yeterli çift taraflı bilgi sahibi değilken., bu konuları olur olmaz yerde ve tarzda konu etmek ahlaksızlıktır.. alevliyıldız sen!! bunu yapıyorsun.. sana da yaptıranlara da lanet olsun..
 
#5
...
bu anlamda yaşanmış sürecin içinde değilken yada yeterli çift taraflı bilgi sahibi değilken., bu konuları olur olmaz yerde ve tarzda konu etmek ahlaksızlıktır.. alevliyıldız sen!! bunu yapıyorsun.. sana da yaptıranlara da lanet olsun..
zuat'cığım, ben bunu yapmıyorum. sizin aranızdaki meseleye değinmedim bile. ne olduğuyla ilgilenmiş de değilim. yine lafı kuyruk sokumuna yakın yerden anlamışsın.

bunu anlamana ben sebep oldum. son satırda "hayri'nin 40 yıllık eski dostu" ifadesi geçtiği için oraya takılıp kalmış olmalısın. oysa devamında da "veda'nın sevgili arkadaşı" diye devam ediyordu ve herhangi bir imâ içermiyordu.

kısacası ben hayri'yle sizin aranızdaki meseleyi başka yerlerde tartışmaya açmış değilim. orada yazdıklarım ortada. editör6'ya cevabımda da neyi, neden yazdığımı açıkladım.

sana yönelik ithamlarıma ve eleştirilerime de değindim. senin şu hâline üzüldüğümü, eskiden böyle biri olmadığını hatırladığımı da söyledim.

dolayısıyla kimse de bana bir şey yaptırmış değil. ama bilgin olmadan, elinde veri olmadan hemen itham ediyorsun. ayrıca bana lanet okuyacağına kendi üzerindeki laneti kaldırmayı denesen?.. yazılarındaki karanlık balçık, içindeki ruhsal çöküntüyü dışavuruyor.

yine de senin bileceğin iş.
 
Üst