çatlayan ar damarı ve türkiye solunun ulusalcı damarı

#1
birgün gazetesinin ulusalcı konsolusu metin çulhaoğlu., ar damarını çatlatmış..

padişahın palyoçalarını dövüyorum ayaklarında., yine., cumhuriyet ve faşizminin güzellemelerini döktürüyor..

Sola "Demokrasi" tuzağı
http://www.birgun.net/writer_index.php?category_code=1262359858&news_code=1334913808&year=2012&month=04&day=20

önce başlığı ele alayım.. demokrasi tuzağı ney-miş!?.. demokrasiyi savunacağız derken., yanlış şeyleri mi savunuyoruz.. acaba!!?

Çünkü neye değer verip peşinden koşuyorsak, neden yakınıyorsak, hangi sorun çözülsün istiyorsak hepsini “demokrasiye” bağlamakla işe başladık.
iyi de., "şeytan bunun neresinde".. elbette her sorunun çözümü haliyle demokrasi ile bağlantılıdır.. ama bu demokrasi nasıl bir demokrasidir sorununun yanıtını herkes faklı verebilir.. yanlış olan demokrasiye bağlamak değil., yanlış demokrasiye bağlamaktır.. kısaca., demokrasiden ne anladığına bağlıdır..

Ardından, demokrasinin temsili-parlamenter düzene indirgenmesine, bununla özdeş görülmesine ve böyle fetişleştirilmesine fazla ses çıkarmadık.
iyi de., bunu yapan sizsiniz.. biz değil..
68 de tip peşinden koşarken., devrimcilere maceracı-goşist-falşizmin ekmeğine yağ süren tırmandıranlar diyen sizdiniz ve demokrasiyi parlamentoda arıyordunuz.. siz eşekmişsiniz de bizi neden aynı kaba koyuyorsun..
70 darbesi oldu akıllanmadınız.. 78 sürecinde aynı işleri yaptınız.. ve halen aynı iştesiniz..

sanki., ayaklanma veya silahlı mücadele örgütleyen bir çizgide.. ahkam kesiyor..

ar damarı bir kere çatladımı., demagoji eksik kalmaz..

birde utanmadan neler diyor.. yazının başlangıcında hamaset yapıyor., bizleri kekleyecek..

Eğer solcuysak, ekranlarda boy gösteren, beyinleri azgelişmiş ama dilleri pabuç gibi “yandaşlara” öfkeleniyorsak, biraz da kendimize kızmalıyız. Guevara’ya, Deniz Gezmiş’e, Mahir Çayan’a ve başkalarına bu denli pervasızca saldırılabiliyorsa, hatayı biraz da kendimizde aramalıyız.
aynen doğru.. ama bunu önce kanki olduğun birgündeki mahircilere anlat..
senin gibi., yaşamı mahire-denize saldırmakla geçen biri ile kanki olanlara anlat..
bu kadar pervasızlık bu kadar pişkinlik pes.. yani..

yaşı az değil.., 68 de denizlere-mahirlere saldırdı.., 78 de denizlere-mahirlere saldırdı.. içerde iken de aynı haltı yedi.. bizzat şahidi ve muhatabıyım..
konu başka şey iken., lafı bu devrimcilere getirdi., saldırgan bi dil kullandı kavga çıktı..
değişti ise bilemem ama sanmıyorum.. bir özeleştiri verdiğini de duymadım..

şimdi utanmadan neler diyor..

o zamanda denilmişti.. mahirlerin çizgisini beğenmeyebilir., eleştirebilirsin ama madem bir konu üzerinde tartışma var dile dikkat edeceksin.. eleştiriler politik olmalı tahrik edici olmamalı yada olacaksa açık olunmalı denmişti.. kişinin düşünce ve duruşuna eleştiri başkadır.. yönelim başkadır..

bahsettiği kişilerin bazıları hariç mahir-deniz eleştirileri belli.. olabilir.. duruşları öyle.. buna pervasızca dediğinde "sen ne kadar savunuyorsun anlat bakalım" denir..

bu pişkinliği bir tarafa., amacı gaz vermek.. birgün de yazıyor ya mahir güzellemesi altında bakalım neleri savunacak., neleri kodlayacak..

Örneğin 27 Mayıs (Mayıs 1960) bir askeri darbe olarak tu kaka ilan edilirken, iktidardaki Demokrat Parti’nin tastamam bir “terör rejimi” getirecek ünlü Tahkikat Komisyonu girişimi (Nisan 1960) artık unutulmuştu.
böyle de bir şey yok.. kimse menderesi aklamadı ama darbeyi eleştirdi.. elli de gerekçe vardı.. ordudan tasfiyeler yapıldı.. tasfiye edilenler menderescimiydi.., darbenin üçüncü günü kürtler toplama kampına alındı onlarda mı menderesciydi.. sola alan açıldı ama komünizm hala yasaktı.. sen ne anlatıyorsun..

Milli iradeyi temsil eden Meclis’in kararlarının “tutucu” yargıya her durumda üstün ve “demokratik” olduğu ileri sürülürken, Anayasa Mahkemesi’nin bozma kararı sayesinde 1974 affıyla özgürlüklerine kavuşanlar bile suskun kaldılar.
Suskun kalmaları belki de iyi oldu: “Ben daha yatmaya razıydım; keşke milli iradeye yargı müdahalesi olmasaydı” diyen çıkmadı.
ne meclisi ne kararı.. ortada milliirade mi vardı yoksa., sonrası darbelerin anası mgk mı?
ne yapacağız.., bozma kararı veren anayasa mahkemesini ve burjuva anayasasını mı savunacağız.. ayrıca., meclisin milli irade olduğunu sanan salak sensin biz değiliz..

demokrasi nedir? nasıl? oluşur.. asıl anlamına nasıl? varır.. biliyoruz.. demagoji yapmana gerek yok..
akp rejiminin 1960-1970-1980 ve 1923 rejimlerinden farklı olmadığını biliyoruz.. ama sen bilmiyorsun..
daha doğrusu elit-beyaz türk olarak., durduğun zemin belli.. o zemine biz demokrasi demiyoruz..

demagoji yapıyorsun..

mahirleri-denizleri zerrece önemsediğin ve savunduğun yok.. senin derdin., elit beyaz türk faşizminin cumhuriyeti.. ni,metlerinden yoksun kalman..

ar damarın çatlamış olabilir.. ama biz yemeyiz.. sen git birgün çizgisindeki utangaç ulusalcı sosyal şövenlere yedir..

onlarında ar damarı çatlamış..,
yaşamı boyunca mahire-denize saldırmış birinin bu demagojilerini yiyorlar.. servis ediyorlar.. yazıklar olsun diyor başkaca bir şey demiyor.. içimden söylüyorum..









.
 
Üst