Yitirdiğim Yapraklar

#1
Bir düşmüydü yoksa hayal mi yada cesaretmi bizi yola vurmuştu,sorgusuz sualsiz çıkarrsız adımlarımız bizi kime nereye götürüyordu.Sarılar boyu düzlüklerde adımlanmıştık, bir gün olurda çıkarız dedik gün yüzüne, o gün ölmek hepimize haramdı.Bir-iki yıl sonra yine karşılaşırız nasılsa diyerek veda etmiştik,karşılaştık güzel dostum, sen kabına sığamadığın bir tabutta ben başucunda.Ölmek haramdı dedim,henüz gün yüzüne çıkmadık dedin, o vakit ihanettir bu dedim,yıldızlardan sor hesabı dedin.

Saman aleviydik herbirimiz, harmanlandıkça kor gibi yakan,toprak ölü gününde şimdi can dostum,filizler küskün,herbiri kırgın.Yüzümüz yok fidanlara,karamsarlık en kötü düşmanımızdır oysa her yanımızı sarmakta.Gördüğümüz düşü hayra yormaya takatımız yok,bir düşki düşlerin en güzeli,gelinlik içinde bir vatan,bembeyaz,kızıllığıyla göz kamaştıran.Her karış toprağımız ceset,viran şehir dağlarımız,ölümler çıplak,çocuklar can dostum çocuklar..çocuklarımız ölüm sessizliğinde.Bu gün kaçı toprak oldu bilinmez,kaçı düşlerini yedi yaşına sıkıştırdı bilinmez.

Irmak boyu söylediğimiz türkülerin yankısı bile bize ulaşmaz oldu can dostum,"saz çalsak ibadet olurdu",zılgıtlarımız beş vakit her dem,her dem dostum.Baharda seyretmeye doyamadığımız,kokusuna içimize kazıdığımız,renklerinde kendimizi kaybettiğimiz dağlarımız,viran dağlarımız,kekik kokusuna vurulduğumuz dağlarımız.Kan tadında şimdi her güneş doğumu,vurgunlarda demir perdeden bir yürek seç can dostum,yangınlara sor bizi,baskınlara,ölüm halaylarına sor,yüreği yangın yeri analara sor.


Biz birşeylere sevdalandık 'ama' neye?
 
#2
Ben çıkmak için çırpındıkça sendeki ümitsizliği görüyorum,kurtulmayacağımı sanıyorsun öyle değil mi,çıkamazsan kalırsan yoldaş bende ölürüm diyorsun.Tel örgüler çevrelemiş her yanımızı, bitip usanmıyoruz biz yinede yarına dair kurduğumuz düşlerimiz bizi yinede kavganın içinde tutmaya yetiyor.
onurlu bir dünyanın kavgacısı olmak tek amacımız bu değilmiydi bizim,yüreğimizi koyduk bu yola sevdamızı,güneşe uzanmak için yüreğimiz yetiyordu,sevdamız ışık olmuştu yolumuzu aydınlatıyordu,tutuşmuştu geceler yolumuzu aydınlatmak için.Söyle güzel dost sevdamızı nereye sığdırdık biz..

Gölgesinde bahar sandığım yamaçlarında şimdi karlar yağmakta üzerime,üşüyorum bedenim uyuşmuş hissetmiyorum artık ne acıyı, ne sevinci,ne özlemi.Dünyaya ne kadar pembe gözlüklerle bakmışım şimdi farkediyorum,kaybedince acı daha bir yoğun hissedilir oldu bahçemde,vazgeçmem dediğimiz şeylerden ne kadarda çabuk vazgeçer olduk biz böyle.Vurgun olduğumuz şeyler bir bir elimizden gitmekte bir sabun misali elimizden kayar gibi gidiyor.Gördüğüm dediğimiz şeyler bizi nasılda yanılttı,biz serapmı gördük yoksa gerçek dediğimiz acaba yalanmıydı!yüreğim cam misali tuz buz olmuş,daha bir acıyor şimdi her cam batışında daha çok kanıyor yüreğim,acıyı kanıksadık mı biz yoksa eskisi kadar sıkıştırmıyor yüreğimi.Tutsak misali esir etmişiz duygularımızı yasaklı olduğumuzu bile bile.Yüreğimiz bir güvercinin kanatları gibi sevinçten çırparken şimdi kedere boyun eğmişiz.Gözlerim artık renkli görmüyor dünyayı,bulutlar daha bir koyu geliyor şimdi,neden artık güneş ısıtmıyor beni yamaçların neden ısıtmıyor beni,sessizlik neden bu kadar acıtıyor yüreğimi,hakettiğimizi değilde bize biçilen rollerimi oynuyoruz yoksa.Ayrılık ateş misali yakıyor her geçen gün,yüreğim sus pus oldu,gözlerim arıyor seni gördükçe dinmeyen bir acı misali..
 
Üst